mazlum edebiyatıyla da belirgin olabilen düşmanlıktır.
öyle ki,
sanki karşıt mezhebleri kendileri katletmemişler gibi
karşıt dinden olan, veya din kavramını reddeden insanları asanlar kendileri değilmiş gibi
sanki bu ülkenin en temel değerleri olan profesörleri, bilimadamlarını, öğrencilerini sırf kendi inanç dünyalarına adapte olmuyorlar diye vuranlar, dışlayanlar ve hatta sürenler, sonrasında da o iki gramlık zekalarıyla kahvehaneye gidip "noolcak bu memleketin hali" diye hayıflananlar, ama gerizekalılıkları kendilerini kör bıraktığından yaptıkları ilkellikleri bile göremeyenler kendileri değillermiş gibi
sanki hayatlarında hiç kimseyi mutlak otorite olarak görmemiş, onların krallıklarına elleriyle yardım etmemiş sütten çıkma ak kaşıklarmış gibi...
laf ettiğiniz insanlar sanık sandelyesinde oturuyor olabilirler belki size göre.
ama unutmayın ki!
sizin mentaliteniz de, düşünceniz de, yaptıklarınız da, kendini yavaş yavaş açık etmeye başladı. öyle göründüğünüz/söylediğiniz gibi pek de mazlum olmadığınız en azından zekaen ortalamanın üzerinde olan kişiler tarafından da gayet rahat anlaşılmakta.
ve inanın bana, bir gün sanık sandalyesine sizler oturacaksınız. ve sizin suçlarınız, suçladığınız insanlardan kat be kat daha fazla. buna tarih şahit.
