adımın beş dakika sonra sonsuza kadar bilinmeyecek olması gerçeğiyle yüzleşirim daha sonra annemden ve babamdan helallik alırım. kardeşime doyasıya sarılırım. ve son bir dakika içinde ise onu arar ve bütün yazdıklarımı kendisine miras bıraktığımı söyler telefonu kapatmadan son nefesimi onun ahizeye dayalı kulağına doğru veririm. nefesim nefesine hiç deymese de son nefesimin onun yüzünü yalazlamasını isterim. bütün bunların yanında beş dakikaya belki bir ömür sığdırabilirim eğer bilseydim beş dakika sonra ölecek olduğumu. ne yazık ki bilmemenin verdiği korkuyla her an her dakika ve her gün aklımda ölümün geleceği vakti sabırsız bazen telaşlı bazen ürkek ama yüreğimin derinliklerinden gelen cesaretle beklemekteyim.