aslında mesele islam'dan bahsetmek veya bahsetmemek meselesi değil..mesele islam'dan bahsediyorsan yaklaşık 1,5 milyar kişinin iman ettiği bu dinden nasıl bahsettiğin meselesi..kendi fikrini savunmak herkesin hakkı fakat bunu hakaret ederek yapmak , karşıt düşüncenin herhangi bir ferdinin damarına basmak demektir..
allah firavuna bile tatlı dille öğüt edilmesini salık vermiştir musa'ya..dolayısıyla esas mesele uslup..bundan gayri inancı sağlam olan bir teist'in hoşuna gider karşıt düşünceleri öğrenmek..mevlana'nın sözü gelir hemen aklına bu tip tartışmalarda;
-insan pergel gibi olmalı , bir ayağını sabit bir noktaya dayadıktan sonra diğer ayağı istediği noktalarda gezebilir..
dolayısıyla teslim olmuş kişi eğer cidden teslim olmuşsa , bir ayağını sağlama almışsa şayet , diğer ayağı istediği yerlerde gezsin sorun değil...diğeri her türlü fikirleri tanısın anarşizm'le yatıp budizm'le kalksın ..bir liboş'larla bir kemalistlerle , bir komünistlerle bir ülkücülerle konuşsun..bunlar onun için sadece pozitif değerliklidir..o kadar..
bir de bu ülkedeki müslümanların artık islam'ın büyük rahatlıkla ağızlara sakız yapılabildiği gerçeğini kabullenmeleri gerekiyor..yani bu tip şeyler duyunca hiddete kapılıp sağlıklı düşünmek melekesini kaybetmemek gerekir..
allah'ın atatürk kadar dokunulmazlığı olmadığını anlamanız gerekiyor sevgili inanmışlar..
