bu cümlenin anlamını bir kez daha anlamama yardımcı olan mukayese. bu kıyasın bir parçası olmak istemediğim için, fazla bir şey yazmayacağım. tek sorun hagi gibi bir futbol sihirbazının sarı-lacivert değil de sarı-kırmızı renkler altında başarıdan başarıya koşmasının verdiği hazımsızlıktır. hagi galatasaraylıydı. hem de fanatik galatasaraylıydı, belki de s. bükres'i sevdiği kadar seviyordu galatasaray'ımızı. ve bu gerçek futbol bilgisi/yetisi halı sahalardan öteye geçemeyecek bazı insanları inanılmaz derecede rahatsız ediyor gördüğüm üzere. ne yalan söyliyim, ben de bundan büyük haz duyuyorum. insanlar hagi ile alex'i mukayese etmeye çalıştıkça, mukayese etmeye çalışırken komik duruma düştükçe zevk alıyorum bundan. çünkü dünya futbol tarihinin en büyük yeteneklerinden biri olan profesör hagi, fenerbahçe değil, galatasaray formasını terletti. sarı-kırmızı forma altındayken kaldırdı kupaları hagi. sadece bunları bilmek bile ne kadar gurur verici bir olaydır bir futbol sever için bilemezsiniz. siz fenerbahçeli dostlarım, siz bilemezsiniz.
sinirlenmiyorum. üzülmüyorum. hatta tuhaf bir biçimde doğal karşılıyorum. 10'un fenerbahçe'de oynadığını hayal ediyorum bir süre ve hak veriyorum tüm fenerbahçeli dostlarıma. ben de o zaman hırsımdan çatlar, kıskançlıktan ne yapacağımı bilemezdim haliyle.
aklı selim bütün fenerbahçeli dostlarıma (sadece dostlarıma. asil fenerbahçelilere yani) tek bir şey soruyorum; eğer elinizde seçme şansınız olsaydı hagi'yi mi görmek isterdiniz sarı-lacivert çubuklu forma içinde yoksa alex'i mi? belki buraya yazamıyorsunuz ama, emin olun ben vereceğiniz cevabı adım gibi biliyorum.