Bu topraklarda çok şey yaşandı.
Geceleri evlerin önüne yanaşan beyaz Toroslar oldu; giden bir daha dönmedi.
Asit kuyuları kazıldı, insanlar iz bırakmadan yok edildi.
Meydanlarda ise Cumartesi Anneleri, kaybedilen evlatlarının kemiklerini yıllardır sessizce bekledi.
Kürt’ün dili yasaklandı, köyleri boşaltıldı, cezaevlerinde işkencelerden geçti. Seçim barajlarıyla siyasetten dışlanmaya çalışıldı.
Ama bir şey olmadı:
Kürt boyun eğmedi.
Kürt susmadı.
Kürt her defasında direndi.
Bugün hâlâ dimdik ayakta duran bu direniş, bu ülkenin en büyük gerçeği.
Kürt peygambere ne yapsın.