ismi zikredilen zevatlar şair yazar mütefekkir hüviyetine haiz insanlar olur, her ikisi de. tenkit ve eleştiri ise yazarlığın şanındandır. fikirlerine katılırsın katılmazsın seversin sevmezsin o ayrı konu, ama bu tip atışmalar bu cenahta değil sadece her cenahta ve hatta cemiyette yaşanır. feslinin deli lakabı vardır ayrıca, önüne geleni eleştirmiş sadece necip Fazılı değil. başka dolu.. iş günah meselesine gelince;
yazar şair mütefekkir hüviyetine haiz olsa da, bu fikriyatı islami tefekkürde olsa da, kendi şahsi içtimai hayatı eksik kusur yanlış günah dolu olsa da bu bir kimsenin dini temsilci olduğunu göstermez. herkesin şahsi hesabı kitabı kendine aittir. dini bağlamaz. zaten sadece ve sadace peygamberler günahsızdır. geri kalan herkesin mutlaka günahı yada günaha düçar olduğu bir an vardır. ha, kimi buna ömrü billah devam eder, kimi tek bir günahına ömrünce Tevbe eder, aradaki makas herkese göre değişir. artık kişinin imanına takvasına ihlasına samimiyetine bağlı. kimi de günahları önemsemez tınlamaz uydum kalabalığa Yaşar gider. ölünce aklı başına gelir..
müslümanları dinleri ve yaşamları üzerinden eleştiren dini kabul etmeyen zihniyet, peki kendileri hiç mi günah işlemiyor muş? yoo, onların da var kendilerine göre günahları, onlar bunu günah kabul etmese de. onlar da melaike değil yani. herkes kendini bilir. bu durumların tümü ise dinsizliğe bir bahane olmamalıdır ama maalesef öyledir. vicdan temizleme bahanesi. halbuki suçsuz günahsız kul yok yeryüzünde. 8 milyar insan var dünyada. evet..