Bu kuran’lar dönem dönem hala yemen’den falan çıkarlar. Bu kuran’lar kimlere aittir:
- yine sahabeye aittir, başka başka memleketlerde, aslından çok farklı kuran’lar çıkmamıştır.
Modern kuran’larımızla farkları nelerdir:
- genel olarak surenin başında besmele var mı, ayet nereden bölünüyor gibi farklılıklardır.
Sahabenin bir kısmı neden kuran’larını imha etmemiştir:
- halife, kuran yazıcılarını oluşturan heyetin gençlerden oluşmasını, kabilelerin etkisinde kalmayacak genç dimağlardan teşekkül edilmesini istedi. Ama, peygamberin hayatı boyunca burnunun dibinden ayrılmayan, onu gece ibadete kaldıracak kadar yakınında olan, islamiyet’e geçen 6. Kişi olan (ve bu muhalif kuran’lardan en meşhurunun yazıcısı olan) abdullah ibn mesud “ben peygamber’in ağzıyla söylediği 70 sureyi ezberlemiş insanım, beni nasıl komisyona almazsınız” diye muhalefet etti. Yetinmeyip kendi nüshalarını imha etmedi. Sonrasında ise, kamuya açık bir biçimde sulh sağlandığını, gönül koyduğu için büyük tepkiler verdiğini kendisi de itiraf etti. Ama iddiaları gündeme taşıyanlar bu kısmı görmez.
- “kuran tahrif edildi” iddialarının kökeni ne, peki?
Kuran okuduğumuzda bazı ayetlerin içerisinde parantez içinde (de ki, andolsun ki, o kişilerin) gibi küçük ve açıklayıcı metinler oluyor ya, bu tefsir mahiyetindeki yazılardan, sahabe nüshalarında da bulunuyordu. Meẕâhibü’t-tefsîri’l-islâmî adlı kitap bunların açıklayıcı değil, asıl metin olduğunu ve bunların çıkarıldığını iddia etti. Ama bildiğimiz durum şu: kuran anında çoğaltıldı ve “kutsal kitap budur” diye diğer ülkelere birer nüdha gönderildi.