dayatılan evlilik ve aile kurumu değil ki bu önerme doğru olsun. toplumsal baskı dediğimiz bu olgu bile dayatma değil aslında bir nevi teşvik o. anlamıyoruz. bize asıl dayatılan şey evlenmeden yaşama arzusu ve buna uygun hukuki ahlaki sosyal ekonomik zemini oluşturma özendirme reklam etme yayma çoğaltma sürdürme ve etkin kılma çabaları. asıl dayatılan bu..
her şeyin bir zamanı var arkadaşlar. o zaman dilimi belki bazı kişilerin hayatı ve şahsi durumuyla örtüşmeyebilir lakin bu istisnadır. genel geçer kurallara uymaz bu. kozmik sistemde doğayı ve hayvanları takip ettiğinizde insanın da aynı sistemin bir parçası olduğu ve bu kurulu düzende yaşadığı ve yaklaşık buna benzer kurallara tabi olduğu görülüyor. o halde insan hayatın olağan akışına uyup içinde var olduğu eko sisteme uygun hareket tarzı benimsemeli. bu bir yönüyle de kendi tekamül sürecini tamamlayabilmesi için de gerekli zaten.
Dünya değişiyor teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor Uzay çalışmaları son sürat devam ediyor. iletişim haberleşme ve dijitalleşme insan hayatının her tarafına nüfuz ediyor. iyi peki tamam da bu insana, insanlığa, topluma, millete, devlete, ülkelere ne fayda sağlıyor? kalabalıklar içinde yalnız ve mutsuz insanlar. menfaatlere dayalı sahte ahbaplık dostluk ve arkadaşlıklar. çaresiz kimsesiz yalnız muhtaç zavallı olanı önemsemeyen umursamayan görmezden duymazdan bilmezden gelen acımasız vahşi zalim sevgi yoksunu gaddar bir dünya düzeni. o halde kendisine itaat etmeyeni yok etmeye uğraşan bu düzene bizi uymaya zorlayan bu dayatmaya baskıya algıya yönlendirmelere muhatap bırakılıp neden buna teslim olalım ki? bu insani niteliklerden yoksun zalim döngüye niye boyun eğelim ki? bırakın herşey fıtratında akışında kendi yolunda seyretsin ya. niye rahat bırakmıyorsunuz insanları? neden sanki çağa ayak uydurmak ve özgürleşmek gibi lanse edilen gösterilen ve öyle zannedilen bu köle ve esaret sistemine tabi olmak zorunda kalalım ki? madem özgürsek niye bize bunu dayatıyor ekonomik sistem ve içinde yaşadığımız toplum, neden medya ve dijitale bu derece yoğun sık ve devamlı surette maruz bırakılıp adeta insanlık tarumar olsun diye bombardıman ediliyoruz ki? niye yani? ben buna uymak zorunda mıyım? elbette ki hayır. ben insanım insan. elektronik bir makina değilim. yapay zeka değilim. sanal dünya değilim. ben beni bu hale sokmaya çalışanlara boyun eğmek zorunda değilim. teknoloji adı altında kendi planlarını benim üzerimden uygulamaya kalkmalarını kabul etmek zorunda değilim. hayır etmiyorum ve etmeyeceğim..