mantık ve argümanların doğruluk, geçerlilik kıstaslarını hiçe sayarak,
bir eylemi,
sözü,
karşı taraftaki insanın kişiliği, inancı üzerinden yanlışlamaya çalışmak,
o argümanın doğruluğu hakkında hiçbir kanıt sunmadığı,
geçerli bir akıl yürütme (tümevarım, tündengelim ) de değildir!
Moral High Ground Fallacy (Ahlaki Üstünlük Safsatası)
Kendi ahlaki duruşunu üstün gösterip, karşı tarafı karakter veya inanç üzerinden küçük düşürmeye çalışma.
→ “Ben vicdanlı biriyim, sen benimle aynı fikirde değilsen kötü kalplisin.”
Poisoning the Well (Kuyuyu Zehirleme)
Daha argümanı dinlemeden, kişinin inancı veya kişiliği üzerinden önceden olumsuz bir imaj yaratıp, söylediklerini değersizleştirmeye çalışma.
→ “Bu adam eskiden radikaldi, söylediklerine güvenmeyin.”
Genetic Fallacy (Kaynak Temelli Çürütme)
Bir düşüncenin veya argümanın kaynağına bakarak onun yanlış ya da değersiz olduğunu iddia etme.
→ “Bu fikir komünist bir yazardan çıkmış, dolayısıyla yanlıştır.”
lt by Association (Birliktelik Suçu)
Bir kişinin ya da fikrin kötü bir grupla, kişiyle ya da geçmişle bağlantısını kurup, argümanını bu sebeple çürütme girişimi.
→ “Sen o tarikatla vaktiyle oturup kalkmışsın, senin düşüncelerin kabul edilemez.”
Appeal to Motive (Niyet Okuma Safsatası)
Karşı tarafın niyeti üzerinden argümanın değerini düşürmeye çalışmak.
→ “Sen bu sistemi eleştiriyorsun çünkü kıskanıyorsun.”
Appeal to Hypocrisy (ikiyüzlülük itirazı / Tu Quoque)
Karşı tarafın geçmişteki veya kişisel davranışları üzerinden argümanın geçerliliğine saldırmak.
→ “Sen de zamanında şöyle yapmıştın, o yüzden şimdi bu konuda konuşamazsın.”
