kostaki musurus paşa

entry1 galeri
    1.
  1. 1807 doğumlu fenerli bir rum. bütün bir 16. yüzyil sonrası osmanli tarihi, kalemiyye, sefaret, sadaret, vekalet, vilayet vb. birçok üst makamda görev alan gayrimüslümlerin tarihidir. gayrimüslümlerin devletin üst makamlarindan uzaklaştirilması büyük ölçüde tanzimat sonrasina, özellikle de 1821 yunan isyanina ve bu isyanda yunan bağımsız savaşıyla işbirliği yapan üst düzey rum bürokratlarin tesbit edilmesi sonrasına rastlar. özellikle imparatorluğun kalemiyye, defterdarlik ve tercüme işlerini yürüten fenerli rumların (ünlü musurus ailesi bunlardan biridir) yunan bağımsızlık savaşıyla gizli bir işbirliği içinde bulunduğunun kanitlanmasi, türklerden kurulu bir tercüme odasi'nin kurulması girişimlerini de başlatan en önemli etkendir. kostaki musurus paşa ise fenerli bir rum olmasına rağmen bu zorlu süreçte bürokrasi içinde yükselmeyi başaran ender gayri müslümlerden biridir. sultan abdülaziz'in ingiltere ziyareti esnasında büyükelçilik görevinde bulunan kostaki musurus, kraliçe viktoia'nın ricasıyla paşalık ünvanı almış. zira tanzimat sonrası osmanlı yabancı memurlara paşalık vermeyi pek tercih etmediği bir dönemde, kendisine özel olarak bu rütbe verilmiş.

    kırım harbi esnasında londra'da toplanan ve müttefiklerin eline düşen düşman ganimetinin paylaşılması ile ilgili anlaşmaya osmanlı murahhası olarak imzasını attı. o tarihe kadar avrupa diplomasi belgelerinde osmanlı imparatorluğu için "sublime porte ottomane" ifadesi kullanılıyordu. londra anlaşması, imparatorluğun iştirak ettiği ilk çok taraflı anlaşmaydı. alışılmış usule göre bu durumda murahhaslar temsil ettikleri devletlerin alfabe sırasına göre imza atsalar, osmanlı sefiri ufak sardinya krallığı’nın sefirinden sonra gelecekti. bunu musurus kendine yediremedi. istanbul'a danışmadan protokole imparatorluğun unvanı olarak "empire ottoman" tabirini kabul ettirdi.

    musurus, kırım harbi öncesinde ingiltere’nin osmanlı saflarında harbe girmesi için yoğun bir diplomatik çaba sarf etti. dışişleri bakanı lord clarendon'un söylediğine göre ingiltere harbe sürüklenmişti. mesele bu safhaya girince, musurus'ta askeri konulara karşı bir merak uyandı. aylarca kırım yarımadasına bir çıkartma yapılması için ısrar etmişti. osmanlı kontenjanının sevki hakkında alınan bazı kararlar onun tekliflerine istinaden alındı. fransız ve ingiliz askerlerinin statüsü tespit edilmeden türkiye'ye sevk edilmelerini önledikten sonra bu hususta bir anlaşmanın imzalanması ile müttefik kuvvetlerin imkânı olduğu kadar çabuk cepheye gönderilmeleri için gayret sarfetti.

    musurus daha sonra londra'daki vazifesini muhafaza ederek hollanda ve belçika krallıkları nezdinde de elçi olarak tayin edildi. bu sebepten senede birer defa lahey ve brüksel'e ziyarette bulunurdu.

    1876-1879 seneleri musurus'un en faal yılları oldu. rusya ile bir çatışma olduğu takdirde ingiltere’nin yine türkiye'yi askerleri ile desteleyeceğini sanan musurus bu inancını babıali’ye de paylaşması ile 93 faciasının mesuliyetini taşıyanlardandır. ingiltere’deki türk aleyhtarı cereyanın 1875'te istikraz faizlerinin ödenmemesinden doğan hoşnutsuzluktan ileri geldiğini düşünüyordu. gladstone'u da (türk aleyhtarı liberal politikacı, 1868’in başbakanı) halkın bu hissini körükleyerek kendi partisinin menfaati için kullanmakla itham etti. türk aleyhtarı harekete karşı musurus geniş bir basın kampanyası tertipledi. muhalif gazetelerde çıkan haberleri tekzip etmekten fayda gelmeyeceğini kavradıktan sonra, yandaş gazetelerde ve dergilerde makaleler neşrettirip, broşürler ve hatta kitaplar bastırdı.

    geçici bir salgın olarak gördüğü ingiltere’deki türk karşıtlığı 1877’ye gelindiğinde genel olarak yatıştı ve yerini rus aleyhtarı bir cereyan aldı. berlin konferansı’na giden türk heyetine dahil edilmemesi musurus'a fazlasıyla dokundu. ruslarla işbirliği yapıp 93 harbini türklere kaybettirdiği ortaya çıkacaktır.
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük