hz ismail

entry17 galeri
    17.
  1. Hz ismail (a.s.) hem rasul hem Nebi olan elçilerden, peygamberlerdendir. Hz ibrahim'in (a.s.) büyük oğludur. ismail isminin kelime anlamı arapça semi-el kökünden gelir ki semadan haber işiten (vahiy) anlamındadır. hz ismail aleyhisselam gürbüz bir çocuk idi. güçlü kuvvetli yapılı uzun boylu geniş omuzlu yiğit bir delikanlı idi. daha çocuk yaşta iken babası olan Allah'ın halili (dostu) Hz ibrahimin: oğlum seni rüyamda (üç gece aynı ruyayı görür) yüce Allah'a kurban ederken görüyorum, ne dersin? sözü üzerine: babacığım cenabı allahın sana emrettiğini yap. inşallah beni sabredenlerden bulacaksın dediği islami kaynaklardan rivayet edilir. hz ibrahim'in yüce allahın Emriyle henüz bebeklik çağında iken Hz ismaili ve hz Hacer validemizi birlikte Mekke'ye götürülüp ogün henüz bina edilmemiş olan Kabenin olduğu mücavir alana bırakır, yanlarına bir miktar su ve yiyecekle birlikte. hz Hacer, kendilerini bırakıp giden kocasının ardından koşarak: ya ibrahim, bizi kime bırakıyorsun, diye seslenir, üzüntüsünden hüngür hüngür ağlayan peygamber arkasına bakmadan bir an duraklar, Hz Hacer devamla, yoksa bizi Allahu tealaya mı emanet ediyorsun der, Hz ibrahim başını sallayarak sessizce onaylar. hz Hacer devamla, o halde selametle git ya ibrahim, sakın endişe etme, Allah ne güzel vekildir, Allah bize yeter der. aradan kısa bir zaman geçmiştir. su ve yiyecek bitmiş, Hz Hacer analık şefkatiyle kundakta bebek ismaile bakarak korku telaş ve endişeye kapılarak sağa sola ileri geri koşmaya başlamıştır. bugün hacılar tarafından safa ve Merve arasındaki yapılan say (yürüyüş) Hz hacere karşı o günden kalma bir edep ve saygı nişanesi olarak kalmıştır. bu telaşenin ardından cenabı Hakk Teâlâ ve tekaddes hazretleri Celle celâluhu, hemen Cebrail aleyhisselama emir ile emrederek Mekke'ye ve kabeye gönderir, cibril topuğuyla yeri eşer ve zemzem suyu çıkar. zemzem ile susuzluğunu giderip evladını sular. suyu elleriyle çevreleyip akıp gitmesini engeller. (zemzem kuyusu)
    o an Mekke'de ve Kabe civarında kuş uçmaz kervan geçmez bir durum vardır. zemzem suyunu gören civardaki bedevi çobanlık yapıp hayvan besleyen cürhümi kabilelerine mensup insanlar Hz hacere gelip su isterler. o da belli bir miktar yiyecek karşılığı onlarla anlaşır. günler böyle sürer gider. hz ismail büyür, çocukluk yaşa gelir. daha önce "ya rabbi eğer bana bir erkek evlat verirsen, onu senin yoluna kurban edeceğim" diye dua eden Hz ibrahim, Allah tarafından imtihan edilir. zira peygamber olmak kolay değildir. hem canıyla (ateşe atılma) hem malıyla hem de ailesiyle eşi ve çocuğuyla imtihan edilir. işte bu yüzden halil-ür-rahman sıfatına nail olur. rüyayı görünce oğluyla birlikte dağlara doğru yol alıp emri yerine getirir. babalık şefkatinden kalbindeki merhamet galebe çalıp kesmekten vaz geçmesin diye oglunun gözlerini bağlamayı teklif eder. bunun üzerine Hz ismail: babacığım, ben Allah'ın asi kulu muyum ki benim gözlerimi bağlarsın? evladım sana kıyamadığım için der. bıçağı boğazına dayar ve çeker. fakat o da ne? bıçak kesmemektedir. öfkeyle elindeki bıçağı hemen yandaki kayaya vurduğunda kaya ikiye bölünür, bıçak dile gelir: ya ibrahim bana neden kızarsın, Halil ür-raman der kes, rahman allah der kesme, o an Cebrail elinde koç ve meleklerle tekbirler getirerek iner ve Allah'ın müjdesini verir. ya ibrahim imtihanı kazandın müjdeler olsun sana evladına. yine aynı şekilde henüz küçük bir çocuk iken babasıyla birlikte Hz adem (a.s.) tarafından temelleri atılmış olan kabeyi birlikte bina ederler. hz ibrahim ara ara ve sürekli Hz haceri ve oğlu Hz ismaili ziyaret eder. hz ismail büyümüştür. avcıdır. evlenmiştir. yine birgün babası ziyaretine gelmiş fakat o evde yoktur. eve gelen kişi babasıdır. onu kapıdaki nurundan tanır, eşine sorar bugün kim geldi? gelin derki: bugün ihtiyar biri geldi, onu eve sokmadım, tersledim, kimsin nesin necisin, ismaili niye soruyon napcan? gibilerden, ha bide giderken dedi ki, ismaile selam söyle kapısının eşiğini değiştirsin dedi. ne demekse artık? ismail aleyhisselam mesajı almıştır derhal karısını boşar iyi huylu başka bir hanım alır evlenir. gel zaman git zaman yine babası ziyaretine gelir, bu defa yeni gelin kapıda karşılar misafiri, hoş geldiniz sefa geldiniz, bize şeref verdiniz, evimize buyurunuz, lütfen misafirimiz olunuz, gibi taltif edici cümlelerle kim olduğunu sormadığı ve bilmediği halde bu yaşlı zatı konuk eder. ona ikram eder. ona en güzel şekilde davranır en iyi şekilde ağırlar. biraz sohbet ederler. eşinden memnun olduğundan bahseder. hz ibrahim durmaz, kalmaz, müsade ister, giderken derki kızım Allah size geçim versin, Allah rızkınızı bol ve bereketli eylesin. ismaile selam söyle kapısının eşini sıkı tutsun der. akşam eve gelen Hz ismail yine babasının nurunu kapıda görünce hanımına sorar bugün eve kim geldi? eşi durumu anlatır ve dediklerini aynen aktarır..

    selam olsun Hz ademe
    selam olsun Hz nuha
    --
    selam olsun Hz ibrahime
    selam olsun Hz ismaile
    selam olsun Hz hacere
    selam olsun Hz cebraile..
    --
    selam olsun Hz musaya
    selam olsun Hz isaya
    selam olsun Hz Muhammed Mustafa'ya
    selam olsun cemi cümle peygamberanı izam nebiyyi zişan melaikei kiram imam imameyn piri piran veli abid Zahid salih şehid ve mümin hazeratına..
    0 ...