iki adın var bilirim,
Ahmed Arif'ten kalma bir sızı gibi,
yığıldı sözler, o şiirler sana, bilmedin.
Mezara taşınır mı bu dilsiz harfler, bu sevda?
Ben, betonun çocuğu, çiçeksizliğin ta kendisi!
Gelinciklerin kızıl güzelliğini bana sen öğrettin.
Doğa, bahar, hepsi seninle açıldı gözümde.
Gökyüzü, o dipsiz kuyu, seninle aydınlandı.
Bilmedin.
Kitapların, parmaklarımda dolaşan cümleler.
Dokundum kalbinin tenine, usulca,
radyoda sesin, içimde bir konuşma, bitmeyen.
Denge ve o salınan Rumeli kavakları,
o esinti, işte onu da seninle öğrendim.
Bilmedin.