12 Eylül 1980 Darbesi, 1970'lerdeki sağ-sol çatışmalarını durdurdu fakat her şeyden önce darbe sonrası Türkiye'nin başına Siyasal islam'ı bela ederek 44 yılda bugünlere gelindi. 12 Eylül'le birlikte Köy Ensitütüleri'nin(1940-1954) mirasçısı Öğretmen Okulları(1954-1980) kapatıldı ve bu durum, eğitimsiz kalan köylünün köyden kente göçünü hızlandırdı. Tabi tüm suç ordunun değil, Süleyman Demirel'in Adalet Partisi ile Bülent Ecevit'in CHP'si aralarında anlaşıp hükümet kursalardı iş bu noktalara varmayacaktı ki Ecevit, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı için Necmettin Erbakan'ın MSP'siyle işbirliği yapmış birisidir.
12 Eylül darbesi, toplumun her yanını etkiledi. işte o kötü etkiler şunlardır:
1) 12 Eylül öncesi yüzde on seçim barajı yokken Kenan Evren, kendi kafasına göre yüzde on seçim barajı getirerek demokrasiyi laçkalaştırdı.
2) YÖK diye bir kurum yokken üniversitelerin bilimsel özerkliğini baltalamak için 1982'de devlet eliyle YÖK kuruldu. Akademiden ordinaryüslük unvanları kaldırıldı ki ordinaryüs, pırofesörün bir üst rütbesiydi.
3) 1961 Anayasası'nın Cumhuriyet Senatosu gibi olumlu getirileri kaldırılarak onun yerine 1982 darbe anayasası benimsendi.
4) Mazlum insanların zalim otoriterlere karşı hak aramasını engelleyen ve durduk yere depresyona sokan arabesk müzik, 12 eylül'den sonra iyice yaygınlaştı.
5) 12 Eylül'e kadar sosyal devlet anlayışı varken 24 Ocak Kararları'nın da etkisiyle vahşi neoliberalizmle birlikte özelleştirmeler yapıldı, üstüne üstlük kırsal kesimin kalkınması gerekirken köyden kente göç iyice hızlandı ve bunun sonucunda büyükşehirlerde kültür çatışması yaşandı vb.