ıssız adam

entry949 galeri
    483.
  1. --spoiler--
    'sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım, sonra benim dizim uyuştu, böylece bu ilişkiden soğudum!...'

    alper, balköpüğü sakallı bir işletme sahibidir... günleri kendi restoranında yemek yaparak, duş alıp aynada kendine bakarak, eski plaklar dinleyerek ve katıldığı grup sekslerde yeni yemek tarifleri toplayarak geçmektedir... bir ara şeyma 75 ve kasketli, gözlüklü beyiyle mutluluğu yakalar gibi olur ama gene olmaz... o bir yalnız adamdır...

    ada ise çocuklar ve cüceler için kostüm diken bir dükkan sahibidir... sanki yeni kitaplara keçi ayağı değiyormuş gibi, insan eli değdiği için hep ikinci el kitap alan duyarlı bir kızdır..

    alper ne kadar hoyrat ve sakallıysa, ada da bir o kadar sevecen ve sakalsızdır...

    bu iki cihangir canlısının yolu, bir sahafta kesişir... alper, epeydir aradığı bir hümeyra plağını bulduğu için sevincinden kükrer... böylece tanışırlar... alper ada'ya plak hakkında 'bu plak, kültür ve turizm bakanlığının 1966'ya 343-016787 no'ku izniyle, istanbul davutpaşa'da 2222 adet üretilmiş, 20 tanesi promosyon olarak magazin servislerine, 2 tanesi de şirket sahibinin dünürüne verilmiştir' şeklinde detaylı bir açıklama yapar... ada 'hümeyra niye ayrıldı avrupa yakası'ndan, ne güzeldi orda' diyerek, alper'le ilgilenmemiş görünür... fakat alper, kızı dükkanına kadar takip eder ve zagor kostümü siparişler... ada 'battal boy çalışmıyoruz, ben size zagor kostümü yerine selçuk ural plağı buliim, tip olarak ikisi birbirine benziyo' der... artık ikili flört dönemine girmiştir... alper, ada'yı yemeğe davet eder ve damıtıp şarap yapmak üzere manavdan üzüm alır... ada ise hediye olarak nil burak'ı götürmeyi düşünür, fakat nil hanıma ulaşamayınca plağını götürür... alper, ada'yı yemek diye kandırmıştır... asıl amacı sebzeler üzerine 70 dakikalık bir sunum yapmaktır... gecenin bitiminde sevgili olurlar... alper'in stajyer pornocu gibi hızlı seksine karşı, ada 'yüzüme bak, elimi hisset, boynumu sigortala, bir hikayesi olmalı sevişmemizin, bana baktığında sevdiğin herkesi görmelisin, yer kalırsa norveçli balıkçıları da görmelisin, sanki kendinle sevişir gibi, adeta 31 gibi sevişmelisin' diyerek teori yapar... aslen ada. ilişki öğretisi sahibi gizli bir bilgedir... tek kötü huyu, peçeteye tükürüp, o tükürükle sigarasını söndüren arkadaşları olmasıdır... aşk, coşkuyla sürmektedir... gerçi bir sabah ada 'hiç çocuk olmamış ve hep çocuk kalmışsın gibi' diyerek, yastıkla boğulma teşebbüsünü haketse de, alper'in kafası sabahları çirkin görünüşündedir... bu yüzden sabah sabah güneş gözlüğü takar ve şahken şahbaz olur...

    yılların sevişkeni alper, 'aşkım' moduna geçmiştir... ada'dan hikayelerine isim koymasını ister... ada 'mavi telaş' adını koyar... alper 'telaşı at, mavi kalsın' der... bunun üzerine ada 'o zaman maviyi de atalım, ikinci yarı buluruz bir isim' der ve filmin ilk yarısı biter... ikinci yarı karşılıklı ataklarla başlar... iki sevgili, birbirlerinin memleketlerini öğrenir; ada alper'in kötü espri anlayışını düzeltmek için 'uykusuz'a alıştırır; 'seninle her gece fener alayı gibi' şeklinde duygusal konuşmalar yapılır... fakat alper'in eski alışkanlıkları sürmekte, özünde bir 'UYURMiKER' olan ıssız adam, geceleri aniden uyanıp fahişelere uzamaktadır...bu süper ilişki alper'in kızılderili asıllı annesinin gelmesiyle boyut değiştirir... zaten oğluna 'ıssız adam' ismini veren de bu kadındır... 'çocukken kalabalıkları sevmezdi, hep odasında otururdu, ansiklopedi ezberler, kırlentlerden plak yapardı, ergenleşince düz duvara tırmandı' diyerek oğlunu ada'ya anlatır... 'yakaroğlu' anne yüzünden alper, şarap manyağı olur...

    ve işte sonra olaylar gelişir...

    ada, alper'e bir türlü 'ıssız olmasına ıssızsın ama adam diilsin .mına koyiim' diyemez...

    alper ruh halini 'kanımda mikrop var, ayrıca yüksek oranda çinko var, her şeyi kirletirim, zaten küreyi de ben ısıttım, parasını ödemeden sevişince tam dadını alamıyom!' şeklinde, otopsi raporu gibi anlatır... hatta bir ara, kendini rafet el roman modeli, elinde asayla, kumsala vurur...

    'bitsin' tadıyla 'ben seni haketmiyorum, doğru insanı bulduğunda bana teşekkür edeceksin' lafları havada uçuşur...

    (tüm bunlar olurken, benim filmdeki adamım, düğünde, kafasında bira şişesiyle oynayan adamdır.)

    çocuğun adı mithan can'dır, filmin adı kutup ayısı'dır, hikayenin son adı çağan kardeşten masallar'dır... varsın tokaya kızdan daha çok üzülsün, ıssız adam bizi sinemaya çekmiştir...

    Vedat Özdemiroğlu - bebek kafası (uykusuz)
    --spoiler--

    hakkında böyle muhteşem bi yazı yazılmış filmvari...
    3 ...