Ertesi gün Nazlı hanımın eşi, çağla'nın okuduğu okula gelmişti.
Bu beyin ismi Volkan'dı. Kendisi mühendisti. Kampüste oturup kahve içiyordu.
Saat 12:30 da çağla ve yanında bir kız arkadaşı içeriye giriş yaptı.
Volkan ayağa kalkıp, onların yanında gitti.
+ merhaba kızlar, size bir kahve ısmarlayabilir miyim
- pardon ama siz kimsiniz?
+ aaa dün akşam kuaför kapısından el salladın ya...
- hmm. Eeee?
+ eee si ben seni çok beğendim. Yani seni daha yakından tanımak istiyorum.
- Eeee yuuhh yani. Ayrıca siz okula nasıl girdiniz?
+ insan mezun olduğu okulu ziyaret edemez mi?
- demek bu okulda okudunuz siz de...
+ evet. Ama senin kadar güzel bir öğrenci hiç olmamıştı...
Bu esnada çağla'nın arkadaşı Neslihan şöyle araya girdi:
+ pardon, ben ayrılayım bari. siz rahat rahat konuşun...
Çağla:
+ hayır yaa. Evli barklı adamla ne işim olur benim? Hemen Nazlı ablayı arıyorum. Numarasını dün akşam almıştım zaten. Yeni randevu için arayacaktı!
Siz şimdi görürsünüz Volkan bey!