AKP demokrasisi diye bir kavram yok. Zira siyasal islam fikri yapısı gereği demokrasinin liberal siyasi ve toplumsal değerleriyle bağdaşmaz. Kapitalizmi kabul eder o başka durum. Ayrıca islam anlayışını ve mezhebini fıkhi ve felsefi olarak en doğru yorum şeklinde kabul ettikleri için, demokratik eleştirileri dahi dine ve geleneksel değerlere bir saldırı olarak algılarlar. akp yönetiminin eleştirilere sert çıkmasının düşünsel sebebinin başlangıç noktasını bu bakış açısı oluşturur. Çin ise nüfusunun yüksek olması ve dünya rekabetinde etkili olabilmek için 1984 tarihinde liberal ekonomi anlayışını kabul etmiştir. bu aslında stratejik tercihin yanı sıra, zaruri bir gereklilikti. bugün ise sermayesini güçlendiren ve üretim,savunma alanlarında teknolojisini geliştiren bir devlet.ayrıca batı için de önemli bir ticari partner. ayrıca halkının disiplinli bir eğitimden geçmesine önem vermektedir. yurtdışına öğrenci göndermek stratejisi de dahil olmak üzere nitelikli bir nüfus oluşturmaya önem vermiştir. aileler de çocuklarının disiplinli ve farklı alanlarda kendilerini yetiştirmesi konusuna hassasiyetle yaklaşmaktadır. önümüzdeki yıllarda çalışanların hakları, düşünce özgürlüğü , birey devlet ilişkisinde hukukun bağımsızlığı gibi kavramlar da halk tarafından talep edilmeye başlanacaktır. her gelişen devlet de doğal olarak bu haklar da talep edilir.