bazılarımızın yerden yere vurduğu bazılarımızın göklere çıkardığı futbolcu. öncelikle bu bir galatasaraylı bakış açısıdır, taraflıdır, sarı kırmızıdır. benim gözümde galatasaray sabri'den çok daha yetenekli futbolcuları hak eden bir takımdır. sabri ümit milli takımın yıldızı olduğu yıllardan bu yana , özellikle teknik olarak kendini ne kadar geliştirebilmiştir. hatta bırakın geliştirmeyi, gerilemiştir bile diyebiliriz.
şu anda sabri'nin en büyük sermayesi fiziği ve mücadele gücü. sadece koşabileceği sürece sahada olabilecek bir futbolcu. büyük takım futbolcusu fiziksel olarak düşüşte olduğu dönemde bile takımına katkı sağlayabilcek düzeyde olmalıdır. duran toplar meselesi ise başlı başına bir sorun.
günümüz futbolunda duran toplar en büyük gol silahı rolündeler. ve bizler sabri'nin kullandığı her atışta biliyoruz ki yine karavana olacak. buna rağmen her duran topta ısrarla kullanmak istemesinin mantığını ise ben çözemedim.
ayrıca sabri çok büyük bir yıldız olmamasına rağmen kapris sahibi bir futbolcudur. nitekim kaptanlık mevzunda da bu kaprisini göstermiş, başkanından fırçayı yiyince süt dökmüş kediye dönmüştür.
saha içinde olur olmaz her pozisyonda hakeme itiraz etmesi ki hatırlayanlar bilir sivas maççında hakemle uğraşmaktan adamını kaçırmış ve golü yememize sebep olmuştur, kendisini en fanatik galatasaraylıların gözünde bile antipatik yapmaktadır.
sabri'yi beğenen arkadaşlara nacizane bir tavsiyem var. bir beyin cimnastiği yapın. acaba arda'nın yeteneklerine sahip bir sabri'nin takım içindeki davranışları nasıl olurdu?