recep ivedik

entry668 galeri
    394.
  1. sinema sanatına şöyle bi' tanım getiriyorum ben:

    "insanda doğuştan var olan at gözlüklerinin açısını büyütmeye yarayan sanat dalı."

    yani nedir? sinema dediğimiz hadise; insanın olaylara bakış açısını ve ufkunu genişleten, hızlı düşünmeyi sağlayan, espri yeteneğine katkı yapıp romantik yönünü geliştiren, etrafta gelişen olaylara birçok yönetmenden kazanılan çeşitli anlayışlarla bakmayı sağlayan ve buna binaen analitik düşünme yeteneğini geliştiren faideli bir hadisedir. verilen paranın ve daha da önemlisi vaktin karşılığını kat be kat vermesi gereken bir sanatsal etkinliktir.

    recep ivedik 2 filmini izlemedim açıkcası. birincisini de hasta vaziyette yattığım bir gün turkmax kanalında rastlayarak izlemiştim. akıllara ziyan bir sinema filmi(?!) olduğunu söylemek zorundayım, eğer bunu söylemezsem kendimi sinema sanatına ihanet etmiş sayarım. filmde yellenmek suretiyle şişe uçurmalar, "burası apış arası kokuyor höhöhuehue", "murat koyiyim de tur at heleoeleleoey" gibi repliklerle izleyiciyi güldürmeye çalışmalar gibi atraksiyonlar mevcut. ve halk da bu atraksiyonlara reaksiyon veriyor. ilk yaptığım tanımdan hareketle -ki aklı başında olan hiç kimsenin bu tanıma itiraz edeceğini sanmam- diyorum ki; bu film serisi tam bir zaman kaybıdır, kişiye hiçbir katkı sağlamamakla beraber genç dimağları aptallaştırmaktadır. aptallaştırmasa bile aptallıktan prim yapmaya çalışanların cebine giren paralar yine aptalları sinemaya çekmek amacıyla harcanacak, harcananın 105 katı para kazanılarak hem sinema sanatına ihanet edilmiş, hem de aptallıktan prim kazanılmış olacaktır.

    bu nasıl bir sanat anlayışıdır; böyle bir film(!) yapmak, böyle bir şeye gülmek hangi zihniyetin ürünüdür ben gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. bu filme komik diyenler hiç mi umut sarıkaya okumadılar, hiç mi ahmet hamdi okumadılar, hiç mi yusuf atılgan okumadılar, hiç mi orhan veli okumadılar; hiç mi ince mizah ürünü filmler izlemediler acaba? komedi denen şey, bir tane maganda yaratıp ona kadın jimnastik elbisesi giydirmek midir? ("vay mınakoddumunun burjuvası, bizi beğenmiyor dürrük" diyecek olan yağız delikanlılar için gelsin; buna benim annem, öğretmenlerim, kuzenlerim, sınıf arkadaşlarım da gülüyor. hatta tanıdığım en zeki kadınlardan olan tarih öğretmenim bu filmin ikincisini sabırsızlıkla beklediğini beyan ediyor, durum bu derece vahim yani.)

    sayın gökbakar kardeşler; kimse sizden zeki demirkubuzluk, nuri bilge ceylanlık, hatta gişe sineması bazında düşünürsek yılmaz erdoğanlık -ki vizontele serisi türk sinemasında bir kilometretaşıdır- beklemiyor. ama bari birkaç zeka kırıntısı ekleyin "film" diye çektiğiniz pespaye şeylere. 2 dakikalık skeçleri arka arkaya bağlayıp film diye yutturmaya çalışmayın. zira bu yöntemle cebinize fazladan para giriyor ama tv8 zamanında sizi (şahan'ı) beğenerek izleyenlerin size karşı olan saygısı eksilere düşüyor ve siz skeç dalında belki de bir ekol olabilecekken 5-10 yıllık bir saman alevliğine mahkum oluyorsunuz. yazık.

    son olarak; filmi beğendiğini söyleyenlere ciddi anlamda şaşıyorum. ve böyle filmlere anıra anıra gülen, "bu ne lan böyle, film diye yaptıkları rezilliğe bak!" demeyen bir toplumun her daim s*kilmeye mahkum olduğunu belirtiyorum.

    dipnot: gerçek mizah isteyenlere bir doz clerks, bir doz snatch, bir doz da korkusuz korkak öneriyorum.
    5 ...