Okan buruk’un yapacağı en iyi şey basitçe geriye yaslanmak, orta alanı kalabalık tutmaktan ibaretti.
rakip 10 kişi kalınca böyle bir stratejiye de gerek kalmadığına inandı. er ya da geç o gol gelir, fener çözülür, farka gider diye düşünüp hamle yapma gereği duymadı.
fener’in psikolojisi de “zaten bir bok olacağı yok, kaosa yüklen” olunca müdahale etmemek de çok garipsenecek bir durum değildi.
ancak belirgin fark şuydu ki, fener 10 kişi kalmanın da etkisiyle göbeği alabildiğine kalabalık tutarken bir süre sonra kontra fırsatı bulabileceğini idrak etmeye başladı. çünkü kalabalık nedeniyle galatasaray’ın orta saha etkinliği ceza sahasına yaklaştıkça kenarlara kayıyordu.
oyunun önemli bölümü bam güm giderken bala göte kornerden golü bulunca artık orta saha hakimiyeti kovalamak için geç kalındı. fener orta sahada iyice sıkılaşıp kontra kovalamaya devam etti ve maç galatasaray’ın etkisiz kanat girişimleri ve ortadan ara sıra şut denemeleri ile bu skorla bitti.
rakibin kazanmak zorundayken geriye yaslanmak, boşluktan yararlanmak en garanti çözümdü ancak kırmızı kart maçın psikolojisini garip şekilde değiştirdi. türkiye ligiyle ilgisi olmayan birisi ikinci yarıyı izlese golden önce bile kazanmak zorunda olanın galatasaray olduğunu, fener’e beraberliğin yettiğini düşünebilirdi.
galatasaray maç boyunca kendine beraberliğin yettiğinin farkında değilmişçesine bir oyun sergilemeye çalıştı. en basitinden topa basıp fener’i ön prese çekerek paslaşmayı uzatmak bile her halükarda galatasaray’a yarıyordu ama kendi evinde çoşkulu şampiyonluk kutlama hevesi ve rakibin 10 kişi kalmasıyla “er geç öyle böyle atarız” mantığı, topa basmak yerine zorlamayı getirdi ve lüzumsuz riskleri ne takım, ne hoca okuyabildi.
fener’in oynadığı top yahut istatistik üzerinden konuşmanın mantığı yok. adam 10 kişi kalmış, “kaos yaratırım, fırsat bulursam da atarım” mantığını uygulamış ve bala göte de olsa sonuç almış. takdire şayan.
okan hocayı bu nedenlerle suçlayamam, camianın kendi evinde erken şampiyonluk kutlama acelesine kurban gittiğini düşünüyorum. olur bazen böyle şeyler. şampiyonluk kutlaması 1 hafta gecikmiş oldu en fazla.