Bu maç, büyüteç altına alınması gereken bir maç. Bütün goller "mizansen" golü...üstünde çalışılmış goller...barış alper'in defansın arkasına sarkması, atılan boş alan koşuları...hepsi mizansen!!
Bu maç direkt, gs teknik heyetinin hanesine yazar. Di mi bi maçta teknik heyetin kendine soracağı ilk soru nedir?"rakip nasıl bir anlayışla oynuyo?!" sorusudur. Ikinci soru "ben bunu nasıl kırarım?!" sorusudur.
Icardi'nin kornerden gelen topa attığı kısa koşu, dönüşü, topa vuruşu mesela... nerden biliyo topun oraya atılacağını?!...antremanda çalışmışlar onu, gayet belli...mertens'in topsuz alan sızmaları...ziech'in uzak şutları, önünde o şut için boş alan bulması...di mi icardi'yi 3 adamla tutarsa, barış alper, ya da ziyech, ya da mertens, boş kalacak...
Rakip icardi yerine mertens'e yönelirse bu kez icardi boş kalacak...
Rakibi iyi etüd etmek...yapılacak antremanı buna göre dizayn etmek...işin sihri orada...
Bunu kim yapacak, gs teknik heyeti yapacak, okan buruk yapacak...
Böyle yenmedi mi chelsea barcelona'yı, almanya brezilya'yı, freiburg bayern münchen'i?!...
Teknik heyet, "video izleme manyağı" olacak, notlar alınacak, antremanlar, boş alan koşuları, paslar şutlar mümkün olduğunca hesaplanacak, buna uygun aktörler bulunacak, aktörler görevlerini öğrenecek...teknik heyetin işi bu!!
Hep öyledir, ödevini iyi yapan öğrenci o dersi daha güzel geçer. Bu maç da onun güzel bir örneği olmuş.
Saf taratftar da "aslan cimbomum, aşkın olayım" diye türkü çığıracak.