gördüğümde ilhan selçuk'un 12 mart döneminde ziverbey köşkünde alınan ifadesi aklıma gelen konu
akrostiş her cümlenin sondan ikinci kelimesinin ilk harflerinin yukarıdan
aşağıya okunmasından oluşuyordu:
"12 mart'a doğru türkiye iflasa gidiyordu. demirel iktidarı giderek
yoğunlaşan şaibe altındaydı. üniversiteli gençler sokaklarda, meydanlarda
hatta üniversite binalarının çatıları altında katl ediliyorlardı. devletin
güçleri, aydınları, askerleri, yargıçları, sorumluları, sağduyu sahipleri endişe içindeydiler. gidiş normal değildi. anayasa çerçevesi ve
yönelişlerine göre davranmak isteyen devlet memurları ve sorumluların,
siyasi iktidar adeta ceza tertipliyordu. siyasi iktidar aydın yazarları ezmek amacındaydı. toplum yaşamında anayasa uygulanmıyordu. bazı çevrelerde
bir ordu müdahalesi lüzumlu görülüyordu. politikacı topluluğu şuursuzdu.
memleketseverler ıstırap çekiyorlardı.
bu durumda ne yapmalıydı? önce bir fikir dağınıklığı vardı. tek çıkar yolu, atatürkçülük'te görüyorduk. ancak atatürkçülüğü günün koşullarına göre
derinliğine ve genişliğine bütün boyutlarıyla yorumlamak gerekiyordu. işte
devrim dergisi bu ihtiyaçtan doğdu. ancak dergi çıkarmaya yetecek para
bulmak gerçekten mesele idi."