ne özhan canaydın gibi elinde maketlerle kapı kapı dolanmış; 5. sınıf futbolcuları aylarca uğraştıktan sonra getirip "yıldız" diye tanıtmıştır, ne de yıldırım demirören gibi kulübü kendine borçlandırıp batak noktasına getirmiştir.
aziz yıldırım'ın 9 yılda fenerbahçe'ye hibe ettiği para yaklaşık 27 milyon euro'dur. bu paranın yarısını beşiktaş'a veren yıldırım demirören ise parasını kurtarmak için 50 takla atmaktadır. türkiye'nin en modern stadını 8 ayda bitirmiş, üzerine fenerbahçe'ye 9 yeni tesis kazandırmıştır. aynı süre zarfında galatasaray ancak yeni stadının temelini atarken beşiktaş stadını bile yıkamamıştır.
türkiye'de hiç bir takımın rüyasında bile göremeyeceği yıldızları istanbul'a getirmiştir. bunlardan van hooijdonk takımı şampiyon yapmış, revivo sezona damgasını vurmuş, kezman inönü'de şampiyonluk golünü atmış, carlos takımın çeyrek finale çıkmasını sağlamış, ortega* kulübün dünya çapında isminin duyulmasını sağlamış, anelka karla satılmıştır. appiah'ın kaç maç kazandırdığını da ben söylemiyeyim artık.
getirdiği futbolculardan nispeten ünsüz olanları ise fenerbahçe'ye geldiği sezon rusya'da yılın futbolcusu seçilen beschastnykh, juventus ve portekiz milli takımı'nda banko oynayan manuel dimas, belçika gol kralı oulare, borussia dortmund ikinci kaptanı stevic'tir. bu isimler fenerbahçe'ye tam olarak katkı sağlamamıştır ancak hepsinin background'ına bakılırsa kağıt üzerinde türkiye liginin çok üstünde ve kariyerli oyunculardır.
türkiye'de futbol kulüplerinin kurumsallaşmasının önünü açan kişi aziz yıldırım'dır.
kendisi futbol bazında başarısızdır ancak tüm branşlara bakılırsa türk spor tarihinin en başarılı başkanıdır.