kötü niyetli bir futbolcunun bir takımı nasil felakete sürüklediğinin açık göstergesi olan maçtır.
ama bu maçın çok ayrı bir önemi var benim adıma bugün. maç sonu kulaktan duyma yorumlardan, sözlük içindeki kalitesiz fanatiklerin entrylerinden -her taraftarda var bunlardan- zerre kadar etkilenmeyerek "abi pozisyonları görmeden bilemeyiz, yorum yapamayız diyen" hasta galatasaray'lı canım kızkardeşimi alnından öperek başlıyorum yazıma.
yazacak bir şey yok yekünü veriyorum;
- galatasaray'ın verilmeyen penaltıları(!) tipi bir şey söz konusu degil.
- lincoln kendi seyircisi avantajını skora yansıtmak amacıyla yaptığı kötü niyetli hareketle takımını ipe götürmüştür. bir allah kulu da bu adamdan bahsetmez. garip!
- kayserispor'un iki net penaltısı verilmemiştir. 90+4. dakikadaki pozisyonda emre aşık'ım profosyonelce elle müdahalesi hakem tarafından seçilemez bir durumda idi. bunu görmemesinde sorun yok. ama mehmet eren'e atılan diz-tekme karışık servet çetin baltasının görmemenin izah edilecek bir tarafı yok. eyyam çok kötü bir şeydir sayın dereli!!!
- kayserispor çok kötü oynamıştır. özellikle mehmet topuz ve ragıp'ın sahada ne yapmak istediğini anlayan beri gelsin. galatasaray bugün kazansa kimse bir şey diyemezdi.
- baros'a bu karaktersizce cürreti kimin verdiğini biri bana acıklarsa çok sevinecegim. ne bu ya? mafya mısın sen? sahadan bir futbolcun atıldı diye, hakemin otoritesine tecavuz edecek hareketleri nasil yapabiliyorsun? ne zannediyorsun sen kendini?
"kırmızı kart gördük, maduruz, rakibin anasını s.. " mantalitesini bu futbolculara veren kimdir? bu hakemler bu hataları her zaman yapıyordu ama mazlum olundugu zaman beşiktaşlılara "ağlamayın" denirdi. burada mazlum kayseri! ama ağlayan yine cimbom. tey alllaam ya!!
kardeşim! biz hangi maçı izledik allahınızı severseniz?
son söz : yavrum iyi ki varsin. uefa kupasından sonra git gide dibe vuran galatasaraylılık ruhunun sana ihtiyacı var.