yıllardır tıraş olduğum berberimin aslında kekeme olması ve aynı zamanda da çok geveze olması.
yarım saatte bir fıkra anlatabilmesi.
her oturduğumda, sana hayatımın tıraşını yapacağım demesi.
çok önemli birşey diyecek sanıp dikkat kesildiğimde altından gayet tırt bir küfür çıkması.
ısrarla çay söyleyip, içmeyeceğim dememe inanmaması.
sabah sekiz gece yirmi dört karadeniz tv'nin açık olması ve kapat dendiğinde derhal cengiz kurtoğlu albümlerini çalması.
sürekli beni çırağa tıraş ettireceğine gönderme yaparak korkutması.
büyüksün cemal abi. küçükken saçımı kesecem diye kulağımı kesen babama hiç benzemiyorsun *