ABiCiM SEN 85 YAŞINA HÜRMETEN, ARKANI da aldığın nobel barış ödülene yaslayıp ( barış ödülü mü? oha lan ne barışı aq), erdoğan'a "mısır ve filistinin başkanları bunu sizden daha iyi anlıyor" dersen kusura bakma ama bu kavga öyle dişe diş olur. sen oturduğun yerden çocuk azarlarmış edalarıyla bi adama yüklenirsen olacağı budur! hiç kimse kalkıp "ayy yakıştı mı demesin" yakıştı. süper durdu. hatta bi beden büyük geldi ki peres seneye de giyer o ayarı!
ne yapacaktı ağa? ne yazık ki dünya siyasal düzeni ayçecik filmlerindeki gibi, "hayat sevince güzel" temalı şarkıları el ele söylendiğinde sağlanmıyor.
çivi çiviyi söker. herkes rte'nin uslubundan bahsediyor falan. lan diplomasinin uslubu mu olurmuş? en önemlisi ölümlerin uslubu olur mu?
madem iki olaya yoğunlaştın, biri uslup biri içerik, o zaman peres'in konuşmalarını, tahrik eden beden dilini, işaret parmağını çocuk azarlarmış gibi sallamasını da görmezden gelmeyeceksin! "bana taş atana ben çiçek atayım" hümanistliği kaldı mı kana susamış bu dünya da? aç gözünü yahu. aç da gör.
uslup, stil, beden dili de yerindedir. "arkadaşım o eli bi indir ümüğünü sıkarım" hareketi de süperdir.
kaldı ki sen ulusal bi panel'e bi başkanı çağırdıysan ordaki her adamın eşit hakka sahip olduğunu da bileceksin.
ne o " tamam mennn sakin ol dostum" hareketleri.!
birlikte bot mu bağladınız aq?
not: ulan tayyip bi günlüğüne de olsa sempati duydum ya sana helal ne diyim.