rte nin ayar verdiği doğrudur. daha diplomatik olamazmıydı? tabiki olabilirdi, fakat karşınızdaki devlet başakanı sizi 25 dk boyunca, diplomasinin yakınından geçmeyen bir şekilde hedef gösterirse, kulağınızın dibinde çemkirirse, el kol hareketleriyle sizi uyarırsa "daha diplomatik olmasını beklemek ne kadar doğru olur" sorusu da akla gelecektir. karşınızda ki insan, bırakın diplomasiyi, saygı sınırlarını ve (hakızlığına rağmen) haddini aşmışsa, aynı zaman da sizi küçük görmeye başlamışsa bu saatten sonra sizin diplomasi dediğiniz şey, dünya kamuoyunda etkisiz ve ezik bir ülke olarak görülmenizden başka birşeye vesile olamaz. ayrıca karşınızdaki devlet başkanı sizin önerilerinizi, bm güvenlik konseyi kararlarını, uzlaşma çağrılarını ve buna benzer bir sürü diplomatik adımı umursamamıştır (diplomasi tutkunlarının dikkatini çekmesi dileğiyle...).
sonuç olarak verilen ayar yerindedir, ama yerinde olmasının sebebi sadece ve sadece davos zirvesinde ki moderatör ün ve perezin sergilemiş olduğu tutumdur. buna sebep olarak israilin katil ve terörist bir ülke olduğunu söyleyen olursa, yanlış bir yorum olacaktır, çünkü israilin uyguladığı katliama türkiye cumhuriyeti devleti hala hiç bir resmi yaptırım uygululayamamıştır.(bu da erdoğanın tepkisinin samimiyetini tartışılabilir hale getirir).
peki erdoğanın bu çıkışı bize ne kazandırır ne kaybettirir;
1- dış politikada kaybettirecekleri:
zaten kaybedecek olduğumuz coğu şeyi kaybetmemiz için bir bahane olacaktır. şöyleki;
- batı ülkeleri, türkiyenin ortadoğuda bağımsız bir güç olmadığını vurgulayacaktır ki bunu daha önceden kulağımıza fısıldamışlardı.
- ermeni tasarısı amerikada onaylanabilir, zaten obama'nın seçim vaadlerinden biriydi.
- türkiyenin itibarı zedelenebilir, rte bu tepkiyi koymasaydı olmayan itibarımız hala olmamaya devam ederdi.
2- dış politikada kazandıracakları:
- arap ülkelerinde popilaritesi gittikçe artan bir liderimiz olacak. sevinmeli miyiz? bilmiyorum.
- dünya kamuoyunun sesi olmak gibi bir ayrıcalığa sahip olan başbakanımız olacak.
yani kazancımız, "halkların beğenisini kazanarak popüler olan" bir başbakana sahip olmak olacatır. bu ne kadar büyük bir kazançtır, tartışılır.
3- dış politikada değişmeyenler:
- asıl önemli nokta değişmeyenlerdir. halklar ve bireyler bazında büyük görüş değişimleri yaratacak olan bu olay, devletler arası ilişkiler de "arabuluculuk rolümüz" dışında hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. arabuluculuk rolümüzü dğiştireceği de muammadır.
- israil-türkiye, abd-türkiye, stratejik ortaklığı yada "stratejik sömürüsü" varolan hızıyla devam edecektir.
- israil pilotları konyada eğitim uçuşu yapıp, gazze de tecrübe kazanmaya devam edecektir.
- türkiye-israil arasında ki silah anlaşmaları uygulanmaya devam edicektir.
4- iç politikada kaybettirdikleri:
- türk milletinin duygusallığı nedeniyle akp seçimlerde tavan yapacaktır.
- türkiyeden yıllardır böyle bir çıkış bekleyen halkımız, devamını isteyecek, belki de yerli yersiz çıkışlara neden olacaktır. (bkz: şeyh uçmaz, mürit uçurur)