diplomatik çerçevede değil de insani tepki boyutunda düşünüldüğünde kasımpaşalı'nın damarındaki delikanın verdiği cesaretle haksız yere öldürülen çocuklar için verdiği tepkidir. bugüne kadar başbakanı israil'in filistin katliamlarına karşı tutumu konusunda kıyasıya eleştirmiş, milli görüşçü oylara göz kırpıyor demiştik. hugo chavez'in yaptığı gibi israil büyükelçisini geri çekmedikçe, savunma sanayi konusundaki iki ülke arası anlaşmaları rafa kaldırmadıkça yaptıklarının bir "tribüne oynama"dan ibaret olduğunu söylemiştik. ama başbakanın bugünkü peres karşısındaki sözleri ve hareketleri tribüne oynama diye nitelenemeyecek kadar ciddi ve zuhur ettiği ortam bakımından sarsıcı idi.
yıllarca dış siyaset konusunda basiretsizliklerden dem vurup, edirne'den dışarı çıktığında ab ve abd büyükbaşları karşısında el pençe divan duran politikacılarımızdan dert yanmamışmıydık. alın size işte korkusuzca istediğini söyleyen bir politikacı. ister saadet partisine oy kaptırmamak için yapılan bir hamle diye nitelensin, ister bir anlık gaza gelmeyle uluslararası ilişkilerde sıkıntı yaratacak bir çıkış diye addedilsin diğer müslüman ülkelerin korkudan büzüştüğü bir konuda tarafımızın belli olması için yapılması gerekendi. günahım kadar sevmediğim bu adamın yaptıklarını burdan destekliyorum ve aynı insani tepkiyi hugo chavez verse göklere sığdıramayacak adamları da insafa davet ediyorum. aynı katillere tepki gösteriyoruz sonuçta. teröriste terörist diyenin erdoğan veya chavez olması bu haklı tepkiye olan bakışınızı değiştirmesin.
