enderun sevgiler

entry547 galeri
    366.
  1. ahaha şeklinde, gönderdiği avukatların açıklamalarına güldüğüm yazar.

    işlerine gelince profların yazdıkları makaleleri, röportajları kendilerine mürşit edinirlerken, işlerine gelince bunları görmezden gelmek ve karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

    sabancı üniversitesi öğretim üyesi bıdı bıdı bıdı deyince, koskoca öğretim üyesi hem de sabancı'da hurra kesin doğru atlayın lan evet evet, oluyor da,

    bahriye üçok türban islamda yok deyince öldürülüyor, ve e tabii bunca insanın mahremine göz dikerse bıdı bıdı diye eleştiriliyor.

    biraz mantık istiyorum sadece biraz.

    pek tabii ki atatürk de farkındaydı kürtler'in de bu coğrafyada yaşadıklarından, kürtler'e özerklik verebileceğini de kimse inkar etmiyor zaten, ama du bakalım neler olmuş da verilmemiş;

    1- Kürtler'in kurtuluş savaşından sonra 5000 kişilik kollu kuvvetleri vardı, şeyh sait isyan sırasında bu kuvvetleri kullanarak diyarbakır'a girdiği için atatürk'ün kürtlere özerklik isteğinden vazgeçmiş, ulus devlet anlayışını ön plana çıkarmıştır.

    2-misak-ı milli sınırlarından kesinlikle taviz verilemeyeceğini yüzlerce kez açıklamıştır, tarih sansürlesin, ses kayıtlarıyla ve videolarla da mı oynandı? nutuk'la da mı oynandı? misak-ı milli sınırları içerisinde güney doğu anadolu ve doğu anadolu olduğu sürece pek tabii ki ayrı bir kürt devleti kurulamazdı.

    3-atatürk pek tabii ki meclisi dua ile açtı, osmanlı'da böyle birşey olması ya da olmaması onu ilgilendirmiyordu, türkiye cumhuriyeti'nin osmanlı ile millet bağı harici bir bağı da yoktur.

    4-pek tabii ki laiklik meclis açılırken, ya da cumhuriyet kurulduktan hemen sonra anayasaya girmeyecektir. demokrasiden bi haber olan bir halka cumhuriyet getiriyorsunuz, önce mevcut devrimler bir otursun milletin ufku bir genişlesin bakalım; mazallah sonra işte sizin gibiler çıkabiliyor ortaya.

    özellikle şu 3 yıl savaş ve 30 bin şehit kısmını küçümsemiyorlar mı, dünya üzerinde edilebilecek tüm küfürleri hediye ediyorum o arkadaşlara, bir savaşın vehameti, bir zaferin büyüklüğü verilen şehit sayısıyla mı ölçülür? savaşın süresiyle mi ölçülür?

    stalingrad savunması 1 yıldan kısa sürmüştür, ama yaklaşık 50 yıl ayakta kalacak bir süpergücün başlangıcıdır.

    kurtuluş savaşı 10 gün dahi sürse, bir milletin kaderini tayin eden bir savaş olduğunu kim inkar edebilir? kaybetseydik, evet belki türkler olarak yaşayacak bir yer bulabilirdik, ama türk nüfusunun çoğunlukta olduğu noktalarda, hakkımızı sonuna kadar korumak zorundaydık, burayı bırakalım daha sonra alalım gibisinden bir fikir olamaz, buralarını şimdilik bırakan osmanlı'nın ve filistin'in hallerini gördük, görüyoruz.

    bir milleti bir arada tutan bazı değerler vardır, engel olmayın insanlar milletlerini sevsinler, birbirleriyle aynı tarihi paylaşmaktan gurur duysunlar, birbirlerini tutsunlar, sakınsınlar.

    amerikalılar gibi suni bir millet bile, ortak bir geçmiş oluşturmak için tarih üzerinde fink atarktan, holywood'a inanılmaz senaryolar yazdırıyor. bırakınız geçmişimizle övünelim, bunların arasında abartılanlar tabii ki var ama bunlar yalan değil. çıkarınız her ne olursa olsun, mazideki türk heybetini çıkarlarınızın altında saklamayın.

    kaldı ki atatürk; ırkçılık değil milliyetçilik yapmıştır, ne mutlu türk doğana dememiştir, ne mutlu türke dememiştir, ne mutlu türküm diyene demiştir. ben kökeni türk sayılmayacak birisi olarak bundan yola çıkarak burada yaşıyor, seviyor ve kalıyorsam sebebi budur. gurur duyduğumuz şeylerden utandırmaya çalışmayın.
    6 ...