şu aşk ne garip masalmış çocuk,
koca şehrin kocamış ağaçlarına sordum;
bir ceylanın gönlünü nasıl kazanırım diye,
uzunca baktılar bana,
ne kadar da uzunlardı...
cevapsız kalan ben biçare yürüdüm
sırtımı kutup yıldızına dönüp...
kuş dili bimezdim ki sorayım daldaki bülbüle;
"güle olan şarkını söyler misin benim için de?"
ne de yapraklarım vardı ki rüzgârda titreşsin;
çiçeklerin kokusundan aşkı öğreneyim...