lost

entry4264 galeri
    1484.
  1. spolierleri okudum, 4 sezon artı iki bölüm izledim, kendimi zorladım, burnumdan kan geldi zorlarken, korktum, "noluyo lan" dedim, anlamaya çalıştım fakat olmadı. olsun dedim. akıl dedim. akıldan üstündür dedim. yine spoilerlara baktım. genelde şöyle "o abla kim ya? o kimin annesi, kimin babası? o nerden çıktı? hey allah neler oluyor lan?" hep bir sorgulama havası, az bilgi var genelde spoilerlarda. (şu kelimenin de okunuşunu bilmiyorum denk gelince -de denk gelince -da basıyorum. çok da hoş oluyor.) neyse. gençler diyeceğim o ki yapımcılar hariç dünya'da kimse anlayamadı, anlayamayacak tam anlamıyla diziyi. bence binlerce soru işareti ile kalıcaz mayıs 2010'da. "hafız o değil de şu vardı, şu oldu, şu kimdi, o öyle değil miydi?" bunu yazıcaz. lost (1234) yazıcak solda. görüşürüz.
    pezevenkler bir soruya bin soru katıyor her bölümde. biz de sözlükçüler, forumcular olarak (böyle yazınca da iğrenç oldu) komplo teorisyeni olduk, çıktık. birazdan spoielar (allah belanı versin be) vererek hem benim sorularımı teorilerimi hem de ekşi sözlük başta olmak üzere gördüğüm en ilginç teorileri yazacağım ama toplamak lazım kafada önce. mesela bu şerefsizin önde gideni j.j abraams (bu adı yazınca hep başka bir şeyle söylemek, başka bir halde söylemek geliyo son kelimesini ama neyse ayrıca isim de meymenet yok, ayrıca meynemet (doğru olmadı galiba) ne pis bir kelime be) isimli abimizin bir filmi vardı. bir efsanenin içine ettiydi belki de görevimiz tehlike 3'te. (ingilizce'sini yazacak kadar enerjim yok şu an) "davşan ayağı", "davşan ayağı" deyu iki saat beyin siktiler, sonra bir bok çıkmadı ya da ben kaçırdım. ayrıca, bu ne lan? baya baya korkuyoruz bir saniye bile kaçırmaya. acaba ne oldu ya, ben kesin kaçırdım diye düşünüyoruz. hemen yorum okuma ihtiyacı hissediyoruz. bize hitap etmiyor sanki. neyse. bu arada hakkaten sinirliyim. salak hissediyorum kendimi. ne diyodum. he işte bu j.j topraams (bu değildi aklımdaki kelime) görevimiz tehlike'deki gibi imgelerle bizi 6 sezon savuracak ve bok gibi kalacağız, binlerce soru ve bir bok anlamamışlıkla. izleyeceğim bunu bile bile. gerçi bir ihtimal daha var ki. o da şu ki: genel bir açıklama, genel bir mantık oturtma çabası. o zaman işler hallolabilir toptan. hepsi bir rüyaydı tarzı bir türk filmi sonu ile bu dertten kurtulabilirler. biz de "oh be mınakoyiim" der normal hayatımıza döneriz. tabii. izlemesi, indirmesi, altyazısı, yorumu ayrı dert olan 6 sezonluk vaktimize yanarız ama kafamız rahat uyuruz o gece ve müteakip geceler. gerçi bu abraam benden daha akıllı belli. bir şeyler düşünür, bir şeylerle bizi yine ikna ve tatmin eder ama edemezse başka bir şekilde tatmin olma ihtiyacı hissederiz ki. abrram için iyi olmaz. şimdi saçma spoilera geçeyim. ya da ne boksa ona geçeyim.

    --spoiler--
    şimdik efendum. 4 sezon oldu anlamadık değil de çözemedik çoğu şeyi değil mi hepimiz. sananlar bir kere bu sanıdan vazgeçsinlerki 5.sezon her şeyin açığa çıktığı ve bir bir açıklandığı bir sezon değil. aksine binlerce soru geliyor yeni yeni. 2 bölümde bunlar anlaşıldı, kafalara soru işaretlerinin çengelleri asıldı. 5.sezona geçmeden kafamda yazın oluşturduğum sorular var. gerçi çoğunu unuttum ama. misal bir vaaaalt noldu, babası maykıl'a, noldu, koreli dayıço öldi mi. 3 sene nasıl geçti de locke öldi. gülüyor mu ağlıyor mu belli olmayan şarlot (kızıl abla) kutup ayısını bulunca ve üzerinde bir işaret görünce neden zevkten dört köşe oldu, ayrıca o kızıl kim, 4. sezon bölüm 13 yani finalde o abla adaya daha önce gelmiş gibi bir hava estirildi çinli ağabeyimiz tarafından o ne iş, ayrıca hayalet avcısı çinli- japon iğrenç insan kim, en büyük gizemlerden hakan peker vari yaşlanmamasıyla ünlü riçhard ne iş (allah'ım nolur riçhard'ın olayını öğrenmeden ölmiyim. amin), locke'a seçimini yap seçeneklerinden seç dediydi, neler oldu,neler yaşandı. claire vardı, jack'in babası vardı, lan onu çoğu insan unuttu galiba jacop vardı, bunların olayı ne, sayılar ne iş, "yu gonna day çarli" vardı, o kesin öldü mü? işte bu soru işaretlerinin yanına bir sürü soru işareti daha eklenebilir ve yazmaktan yoruldum. bunlar belli başlıcaları.

    5.sezondan da sorular var tabii. mesela yüzükçü teyze (sezon üç desmond'la (ki adamımdır) konuşan kahin teyze, benjamin'le kilise labaratuvar arası bir yerde "70 saat bebeem, 70 saat topraam" dedi. işte 2. bölüm böyle bitti mesela. noluyo lan? gerçi ondan önce tapınak şövalyeleri gibin bir halde kara tahtaya sigma falan çizip (tahminimce öss kasıyodu ve odanın ortasında da cern deneyleri son sürat devam ediyodu ama), hesap makinası olarak kullanılan bir bilgisayara bir şeyler yazıp 70 saat buldu. yani götten atmadı o sayıyı ama. ne iş 70 saat? adaya gitmleri için gereken zaman mı 70 saat sonra adanın yeri mi değişecek? neler oluyo lan? bir de mesela rüyalara giren bir daniel faraday var. desmond abimizin rüyasına girip "oxford'a git bebeğim, bavulunu topla bebeğim git oxford'a" dedi. anamı bul o sana anlatır her bir şeyi dedi. anası o kahin karı mı? ama orası los angales diyor okuduğum kaynaklar. bir iddia daha var daniel faraday'ın anası ilen ilgili şarlot(kızıl) hani riçhard tarzı oda yaşlanmamış da (adaya hani daha önce geldi tarzı bir durum oldu ya (bu durumu bende hatırlamayıp 4. sezon 13'e baktım orada böyle bir şey var) belki de odur deyiler anası için. iyice dedikodu programı ha. anası oymuş, o şöyle demiş falan tarzı. o kahin teyzedir herhal anası ama mesela geçen sezon faraday harika bir bölüm olan galiba 5'de desmond benim sabitim falan dediydi. oradan çıkarsa bir iş çıkar. zaten olay bence desmond'da hala. faraday sen özelsin falan da dedi.

    adanın zamanda atlaması falan zaten çok pis beynimi yaktı. diğer diğerleri çıktı. locke geldi falan. ethan, eko'nun abisinin uçağı, o arada ölen bir çocuk var. yılların figüranı, göründüğü ilk bölümde öldü. ama çığırttı. konuştu. gerçi muhalif olmuyacan abi. ateş ateş diye bağırınca al sana ateş derlar adama. allah'ın sopası, adanın merhameti yok. bu zaman atlaması, pikap falan hepsi mayıs 2010 gibime geliyor. kısa vadede çözülebilecek tek sorun, anlaşılabilecek tek yer ilerki zamanda 6'lının başına gelenler gibi. hugo, benjamin, sayid falan o ilişkiler yakında açıklanır. jack, kate,sun bunlar yakında anlaşılır. ve galiba adaya da dönecekler. tabii 70 saat işi, ne zamana dönecekleri, nasıl dönecekleri, dönünce adada nasıl şeyler (çünkü adada paso 3 yıl öncesini, sonra biraz daha öncesini, sonra biraz ilerisini, sonra yine 3 yıl öncesini görüyoruz.) görcekleri falan bunlar hep muamma tabii.

    kısacası bu da çoğu spoiler (oldu lan galiba olmasa da içime sindi) gibi bilgiden çok soru yumağı oldu. olsun. canlar sağolsun.

    işte şimdi bazı güzellikler. bence adada olanları açıklaması için geleceğe dönüş'ten doktor'a büyük ihtiyaç vardır. zaman atlaması falan daniel bizi kesmiyor. hem hakim de değil fazla (gerçi o da ibne gitmiş dharma olmuş bizden habarsız), ne olur doktor brown bize sen lazımsın. bir de büyük ihtimal hugom, tosunum hapse düşer onu da maykıl sıkolfiyeld paklar. abisi filan bir kaç adam döver, dizi şenlenir. bir de bu dizi bir de ergenekon işte bunları öğrenmeden ölmemeliyim. işte o zaman boşa yaşadığım şu hayatım iyice sefil bir halde bitmiş olur.
    --spoiler--

    canlar işte böyle lost, olmadı, olmayacak,anlayamayacağım, olsun her bölüm sonrası, spoilerları okumak, sohbet etmek bile güzel varsın anlanmasın.
    2 ...