doğum günü kutlaması deriz ya.. hep böyle büyük sırıtmalarla geçiririz. böyle en gıcık insan bile, doğum gününüz olduğunu duyunca size o kocaman ağzıyla ve dişleriyle -sanki göstermek zorundaymış gibi- sırıtmak gibi bir eyleme kalkışır. siz herkese can dost gibi yaklaşırsınız. böyle bir arsızlaşma gelir doğum günü çocuğuna. bugün 12 km yürümüş biri olaraktan doğum günü merasimini çok uzatamayacağım, zaten yorgunum, ayacıklarım da ağrıyor. ama iyi ki doğmuş bu arkadaş. iyi ki var. ve iyi ki aramızda bizlerle nefes almakta. kendisini çok tanımıyorum, ama samimiyetini seviyorum. samimi bir duruşu var. hiç bozmasın diliyorum. ve yeni yaşnıda bir kat daha akıllı olmasını, olgunlaşmasını, sigarayı bırakmasını, alkolden vazgeçmesini, otopark ücretini ödememek için otoparktan kaçar gibi çıkmamasını, saçlırını abuk sabuk modellerde kestirmemesini, sınıfta burnunu karıştırmamasını, yürürken yere tükürmemesini, iki kişi konuşurken üçüncü kişi olarak araya girmemesini, başkası konuşurken onun sözünü kesmeden dinlemeyi öğrenmesini, sevgilisine her ay bir hediye almasını, annesini günde bir kez olsa aramasını, babasıyla fırsat bulduğu her pazar balığa çıkmasını, olabildiğindce kardeşleriyle güzel geçinmeyi öğrenmesini, eline geçtikçe kitap okumasını, sabah programlarını ve dest-i izdivaç gibi saçmalıkları izlememesini, şansını oturup beklemeyi değil de kendisinin o şansı yaratmasını bilmesi, her bayramda büyüklerinin ellerini; küçüklerinin de gözlerini öpmesini, karşıdan karşıya geçerken önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bakmasını -ya da tam tersi de olabilirdi-, terli terli su içmemesini vs temenni ettiğim yazardır.