bekarların boşandığı an,
suskunluk çökünce geceye
yalnızlığın koktuğu çiçekler
birer birer açarken
doğmanın verdiği o tatla
alıcaksın eline kış yaprağını.
sonra sorucaksın
hey bee bende mi diye
içnden o garip ses ile
evet bende
ve
evet sende
evet hepimiz
bu oyunun neresinden tutarsak tutalım
eveh hepimiz de.
sonra yaşlınıcaksın
artık söylicek ne bir söz ne bir umut
bütün umutları teperken
kendinle oynadığın gelicek aklına
bedenin çıplak
sen çıplaksın
ben çıplağım.
ürpericeksin cebinden çıkardığın anıların
tokat gibi yüzüne inerken
özlemeyi öğreniceksin
o yaşta
o yaş ki
senin tek varlığın
bir yaş ki varlık olsun.
özlemeyi öğrenirken
sevdiğini anlıcaksın ikinci tokatı yediğinde
gözlerinde ki ifadeyi
görücem.
sonra benim de aslında
olmadığımı hatırlayıp,
susucağım.