ayaklı meyhane

entry2 galeri
    2.
  1. "esnaf-ı meyhaneciyan-ı piyade. dükkanları yoktur. 800 nefer."

    - evliya çelebi

    buradan da anlaşılacağı üzere, illegal ve seyyar içki satıcılığı yapanların sayısı 800 kişi imiş. ayrıca çelebi'nin bu satıcıları piyade olarak yani yaya gezen olarak tanımlaması da "ayaklı meyhane" tabirinin istanbul argosuna daha sonraları girdiğinin göstergesidir.
    genellikle ermeni olmaları bilinmekle beraber, bahçekapı ve yemiş iskelesi civarında sık rastlandığı söylenir. rakıyı, bellerine sardıkları koyun bağırsağında muhafaza eder, bağırsağın ucundaki musluktan da servis yaparlarmış. bellerindeki bağırsakların görünmemesi için de uzun cübbe giyerlermiş. kadehleri de cübbenin ceplerine iliştirirlermiş. peki ya nasıl tanınırmış bu illegal satıcılar?

    (bkz: peştamal)

    omuzlarına astıkları peştamal ile tanınırlarmış. müşterileri ekseriyetle baldırı çıplaklardan, fakirlerden ya da külhanbeylerinden oluşurmuş. içmek isteyen ayaklı meyhane ile göz göze gelip işaretleşir, akabinde tenha bir yere çekilir ve dükkanı da, tezgahı da, fıçısı da, sakisi de kendisi olan yürüyen meyhanenin vücut ısısıyla harmanladığı rakıyı bir çırpıda yudumlarmış. rakısını içen abimiz varsa civarda bir manav oraya seğirtip meyve alır ve meze niyetine yermiş. yoksa da şayet yumruğunun tersiyle ağzını siler ve olay yerinden uzaklaşırmış.

    ek bilgi: elinin tersiyle ağzını silmeye yumruk mezesi denir.
    eski akıntı çağanozlarından kim kaldı...
    0 ...