2000 li yılların başında eskişehir de faaliyet göstermiş olan güzel bir bar. bardı demek daha doğru sanırım.
aniden kapandı. oysa güzel iş yapıyordu, hiç boş görmemiştim ben orayı. o dönemde çok merak salmıştım bu konuya yani neden kapandığı konusuna. öyle garip bir merak sorunum var benim. hatta bir gün sokakta, kapanmadan önce orda çalıştığını bildiğim bir ağır abiyi görmüştüm, hemen gittim yanına sordum, abi mekan neden kapandı bilgin var mı şeklinde. hani mekan kelimesinide özellikle kullandım, abi ağır olunca racona ters olmasın dedim kendi içimden. oysa barda diyebilirdim, arkadaşlarla aramızda konuşurken sürekli bar diyorduk. ama o an bar demek gelmedi içimden. içgüdüsel bir durum oluştu sanırım ama tam emin değilim.
ağır abi beni pek siklememişti, bir dönem sonra açılacak koçum demişti. adam bana koçum deyince ben çok pis gaza gelmiştim, sevinmiştim bu duruma. koç gibi çocuktum artık, belli bir dönem o gaz baya bir işime yaramıştı. bambaşka bir insana dönüşüverdim. artık o eski sümsük kişi değildim ben, ensesine vur ekmeğini al adam gitmiş yerine koç gibi bir adam gelmişti. mafya dizilerine filanda o dönemde sardım ben.
mafya dizileri demişken kurtlar vadisini acayip sadık bir izleyicisimdir ben. seviyorum o diziyi nedense. hani bazen kendime soruyorum ulan bok mu var bu dizide ne diye izliyosun diye ama ne bilim işte hoşuma gidiyor sanırım. öyle rafine zevkleri olan birisi değilim ben, basit şeyleri daha yakın buluyorum kendime, bu yüzden seviyorum sanırım. ayrıca necati şaşmazın oyunculuk kariyerine şahit olmak tadılası bir zevk benim için. biraz yavaş ilerliyor ama olsun, ne demişler geç olsunda güç olmasın.
neyse en son bar diyorduk araya başka laf girdi. sonradan sonradan öğrendim işin aslını. meğer orada bir kıza tecavüz edilmek filan istenmiş hatta edilmiş diyenlerde vardı. ondan sonra kapanmış. sonradan bunun yalan olduğunu öğrendim. hayat böyledir işte, her gün yen şeyler öğreniyor insan.