yalancı umutlar besledik çoğu zaman
ayrılık rüzgarları eserken,
yok yere düşünmediğimiz,es geçtiğimiz düşenleri düşündük.
düşündük ve güldük.
gülmek zorunda bırakılmıştık hepimiz
oysa sevmeliydik,sevebilmeliydik.
doğmadan duygularımız çalınmış
binlerce yıllık bir iz.
kuşanmışız gecenin kör karalığında
karanlığa sığınırken,
sessiz ve sakin bir özlem ile
karanlık sokağın kedisi çıkagelmiş,
ilk önce bakıp sonra küçük bir merhaba ile
buyur etmişiz kalbimize.
bütün uyanmalarımız küçük bir öpücükle başladı.
öpüşürken uyanmayı öğrendik sonra kaybetmeyi
darmadağın olmuş bir yaşam kalmış artık geride
ve sen ne sevmeyi biliyorsun ne de sevilmeyi.
yeniden gülebilmek için yine aldanmak gerekmiş
bütün gülmeler aldanmaymış
öğrendim.
hırçın bir rüzgar dağıtsa saçlarımı
sonra boynuna dolansam
o rüzgar ki
hep kaçırdığımmış.
kaçırdım,kaçmak için kaçırdım
şimdi gidiyorum,
gitmek hiç bu kadar yakın gelmemişti
ama yinede gidiyorum
yakın gelse bile gidiyorum.
bütün rüzgalar senin olsun
geride bıraktığım bir avuç dolusu
hüzün ve yalnızlık cebimde.