gerçek bir acıyla tanışmamış kişilerin anlayamayacağı insanlardır. bazen gerçek öyle yakar ki canını reddedersin, yıllar geçse bile inanmak istemezsin. nasıl oldu bu sorusu zihnini kemirir. böyle olmasaydı arzusu öyle baskındır ki gerçeği unutup hayal kurarken yakalarsın kendini. kaybettiğin öyle güzeldir öyle yeri doldurulamazdır ki yolunu kaybedersin, boşlukta süzülüp en olmadık anda serbest düşüşle yere çarparsın. bütün kemiklerin kırılmışçasına acı verir gerçek tekrardan. acıyı unutmak için başa dönersin yine. bir kez daha reddedersin, bir kez daha hayal edersin hiç olmamış hiç gitmemiş hala hayattaymış gibi, bir kez daha çarparsın yere. tekrar kırılır kemiklerin, tekrar sızlarsın en derine. bu kısır döngüde bakarsın yıllar geçmiş ve sen hala yerinde sayar haldesin. acınacak haldesin. vazgeç artık gitti, bitti bu defter kapandı dese bile aklın, o acı verici gerçeği kabul edemezsin. işte öyle bir şeyler. .
