aynı dilde konuştuğumuz değil de, aynı dilde sustuğumuz insanlar bizim gerçek dostlarımızdır, aslında. eğer gönül birlikteliği yoksa, gönüller anlaşmıyorsa, ağızdan çıkanlar çoğu zaman lafügüzaftan, malayaniden, kuru gürültüden öteye geçememektedir, çünkü.