3 subay, 8 astsubaydan oluşan özel kuvvetler personelimiz, türkiye cumhuriyetine ait resmi irtibat bürosunda.
abd ordusu 173. hava indirme tugayına bağlı 150 kişilik özel kuvvetler ve yine bunların yanında bulunan 100'den fazla peşmerge irtibat büromuzun etrafını sarmışlar.
aslanlarımız durumu merkeze bildiriyorlar.
teslim olmak düşünülemez ve kabul edilemez.
abd ordusu, türkiye'ye ait resmi irtibat bürosunda arama yapmak istiyor.
irtibat bürosu subayımız "ne hakla" diye soruyor. izin vermiyor.
durum, türkiye'de "en tepe" noktaya bildiriliyor.
henüz iktidar olalı 9 ay olmuş olan o şahsiyet, "abd ile bir kriz yaşayamayız" diyor ve irtibat büromuzda çatışma yaşanmamasını tavsiye ediyor.
11 aslanımız çaresiz teslim oluyor, irtibat büromuz talan ediliyor, lakin özel belgelerin hepsi dakikalar önce imha edilmiş olarak bulunuyor.
abd özel kuvvetleri, türk irtibat bürosundaki özel bilgileri ele geçiremediği için deliye dönüyor ve askerlerimizin başına çuval geçirerek onları, onların nezdinde türk milletini aşağıladığını sanıyor.
o gün aslanlarımızın ağzından tek bir bilgi bile alamadılar.
türkiye'nin kuzey ırak'taki en stratejik irtibatlarına, depolarına, cephaneliklerine dair bir iz bulamadılar.
bizim asıl unutamadığımız şey, askerlerimizin başına çuval geçirilmesi değil, askerlerinin başına çuval geçirilmiş bir başbakanın "abd'ye nota verecek misiniz" sorusuna verdiği "ne notası ya müzik notası mı veriyorsun" cevabıdır.