sabih kanadoğlu'ndan bahsedilince güldüğüm bokatasyon*
bahsettiğimiz adam yargıtay onursal başsavcısı. yıllarca yanında çalışan bir memurun hediye olarak verdiği cüzdanı didik didik arayıp sonra alan adam. adı bir olaya karışmasın diye yıllardır tanıdığı adamlardan özür dileyerek her attığı adımı kontrollü atan adam. ne arıyorlar sizce onun evinde? önceki parti kapatmalarda destek aldığı muhbirlerini mi? yardım eden memurları mı?
eceli gelen köpeğin cami duvarına işemesidir son olanlar bekliyoruz bakalım. bataktan çıkmaya çalıştıkça daha çok batıyorlar. bataklığın kenarındaki çiçekleri de kurtulma ümidiyle yoluyorlar.
ssk'sı çökmek üzere, elinde beş kruş para kalmadığı için çoğu zaman sözleşmeli memurlarının maaşlarını geç yatırıyor, elinde ne var ne yok satmış, herşeyi abd'ye bel bağlamış ama o da krize kurban gidince ipini koparmış dana gibi ortalarda tekme atıyor boşu boşuna. ve bunları örtmek için ergenekon her zaman elinin altında.
(bkz: sevsinler seni)