futbol her dönem yeni yıldızlar sunar dünya sahnesine. 1950'lerde puşkaş, di stefano, 60'larda pele, eusebio 70'lerde cruyff, beckenbauer, gerd müller 80'lerde zico, maradona, van basten 90'larda ise romario, roberto baggio gibi oyuncular sahne almışlardır futbolda. 2000'li yıllar ise başka bir efsanevi futbolcuya tanıklık etmiştir, zinedine zidane'a.
zidane, bordeaux takımıylar önemli başarılar elde ettikten sonra 1996 yazında italya'ya juventus'a transfer oldu. tam olarak futbol sahnesindeki yerini alması ise fransa 98 dünya kupası'ydı. özellikle brezilya ile oynanan finalde atığı 2 gol ile, takımının kupayı almasında önemli rol oynamıştı. zidane o sene fifa dünyada yılın futbolcusu ödülüne layık görüldü. 2 sene sonra ise, bu kez avrupa futbol şampiyonası'nda fransa'nın kupayı almasında yine önemli rol oynuyor, kariyerine dünya kupası'ndan sonra avrupa şampiyonluğu da ekliyordu. zidane milli takımıyla bu başarıyı elde ederken fifa, onu bir kez daha yılın futbolcusu ödülüne layık görüyordu.
2001 yazında zidane 66 milyon euro'ya real madrid'e transfer oldu. o sezon real madrid ligde başarılı olamasa da, şampiyonlar ligi'nde kupaya uzandı. finalde bayer leverkusen'i 2-1 yenerken zidane şampiyonlar ligi tarhinin en güzel gollerinden birini atarak takımının maçı kazanmasını sağladı.
aynı yıl dünya kupası ilk kez asya kıtası'nda düzenleniyordu. fransa son şampiyon olarak katılıyordu turnuvaya. fakat zidane'ın sakatlığı vardı ve ilk 2 maçta oynayamamıştı. son maçta ise fazla etkili olamamış, fransa gol dahi atamadan kupadan elenmişti. 2003'te ise real madrid ile lig şampiyonluğu kazanıyor ve zidane bir kez daha dünyada yılın futbolcusu seçiliyordu.
2004'teki avrupa futbol şampiyonası'na fransa çok hırslı bir şekilde hazırlandı. avrupa şampiyonası'na favori olarak gelmişti fransa. ilk maçta rakip ingiltere idi. ingilere lampard'ın golü ile öne geçmiş beckham da bir penaltı kaçırmıştı. artık uzatma dakikaları oynanırken, 90+1'de büyük usta sahneye çıkmış, frikikten attığı golle durumu 1-1 yapmıştı. 2 dakika sonra bu kez penaltıdan attığı gol ile skoru 2-1'e getirmiş, maçı fransa'ya kazandırmıştı. fransa gruptan çıkmıştı. çeyrek finalde ise rakip anti-futbol oynayan yunanistan idi. fransa herkesin bela okuduğu yunanistan'a elenmiş, favori olarak geldiği turnuvaya veda etmişti.
2006 yılına gelindiğinde, real madrid oldukça kötü durumdaydı. başkan florentino perez'in sapkın transfer politikası, real madrid'e çok büyük zarar vermişti. kariyerinin düşüşte olduğunu gören zidane, 2006 dünya kupası'ndan sonra futbolu bırakmaya karar verdi. real madrid o sene ligde ve avrupa'da ortalığın tozunu attıran barcelona'nın gölgesinde kaldı ve zidane kulüp kariyerini kötü bir şekilde tamamladı.
2006 yılının haziran ayında, dünya kupası vardı. turnuva bu kez almanya'da düzenleniyordu. otoriteler brezilya'yı favori gösterirken, favori takımlar arasında zidane'nın fransa'sı yoktu. grup maçlarına çok kötü başlayan fransa isviçre ve güney kore ile berabere kalıyor, son maçında ise turnuvanın zayıf takımlarından togo'yu yenerek 2. tura yükseliyordu. 2. turda fransa ispanya ile karşılaşacaktı. iki takımın o güne kadar oynadıkları fubol gözönüne alındığında, ispanya maçın açık ara favorisiydi. fakat zidane'nın kariyerini bitirmeye niyeti yoktu. ispanya villa'nın penaltı golüyle 1-0 öne geçmişti. bu dakikadan sonra zidane şov başlamıştı. zidane mükemmel bir futbol oynamış ve bir de gol attığı maçı fransa 3-1 kazanmıştı. çeyrek finalde ise brezilya'ydı fransa'nın rakibi. 98 finalinin rövanşı olarak lanse edilen maçta, zidane bir kez daha sahneye çıktı. brezilya orta sahasının defansif yönünün zayıf olmasını zidane iyi değerlendirmiş, brezilya'yı oldukça müşkül duruma düşürmüştü. fransa o maçı 1-0 kazanmış yarı finale yükselmişti. münih'te oynanan yarı final maçında, fransa portekiz'i zidane'ın penaltıdan attığı golle yenmiş, berlin'in yolunu tutmuştu.
ve tarih 3 temmuz 2006 pazar, yer berlin olimpiyat stadı. fransa'nın gelmiş geçmiş en başarılı futbolcusu zinedine zidane, profesyonel futbol kariyerinin son maçına çıkıyordu. ve son maç dünya'nın en önemli futbol maçı olan, dünya kupası finali idi. maça fransa iyi başlamıştı. henüz 6. dakikada hakem horacio elizondo penaltıya hükmetmiş, zidane attığı gol ile fransa'yı 1-0 öne geçirmişti. 19. dakikada materazzi kornerden gelen topa kafayı vurmuş, skor 1-1 olmuştu. 90 dakika bu skorla tamamlanmış, uzatmalara geçilmişti. uzatmalarda ise fransa'nın bir atağından sonra maçtaki golleri atan 2 futbolcu arasında, bir diyalog yaşandı ve ve bu diyalog sonunda zidane, materazzi'ye kafa attı. hakem horacio elizondo zidane'a kırmızı kartını gösterdi ve zidane gördüğü bu kartla profesyonel futbol kariyerine son noktayı koydu. o güne kadar kazandığı başarılarla zaten efsane olan zidane, kariyerine son verme şekliyle de ne kadar farklı bir futbolcu olduğunu gösterdi. genellikle futbolcular sıradan jubile maçlarıyla, meslektaşlarının omuzlarında yeşil sahalara veda ederlerken, o bir dünya kupası finali'nde gördüğü kırmızı kartla bunu gerçekleştirdi. zidane, sahayı futbolcu arkadaşlarının omuzlarında değil, dünya kupası'nın yanından tek başına geçerek terk etti.
entry'nin başında da belirttiğim gibi futbol her dönem efsane futbolcular çıkardı. 2000'li yılların efsanesi ise şüphesiz zinedine zidane'dı. elde ettiği başarılar olsun, oyun zekası olsun, jubilesi olsun, zidane kendi döneminin futbolcularından her zaman farklı bir yerde oldu. büyüklerimiz kendi dönemini anlatırken, bizim zamanımzda pele vardı, eusebio vardı, cruyff vardı diyorlar. ilerde biz büyük olduğumuzda, ben de "bizim zamanımızda bir zidane vardı, müthiş futbolcuydu." diyeceğim.
