yalnızlık

entry9503 galeri
    9190.
  1. Benim mesajla bile olsa konuştuğum, günaydın, iyi geceler yazan, bana değer veren veya umursayan biri olmadığı için hayatımda, ben kendimi bu sıfatla tanımlayabilirim gerçek anlamda. Size biraz kendi yaşadığım yalnız insan kavramından bahsetmek istiyorum. Bunu aslında en yüksek olarak geçen sene altı aylık sürede yaşamıştım askere gittiğimde, tüm o kalabalığa rağmen ruh ve karakter olarak hissettiğim en yüksek yalnızlık seviyesi denilebilir o döneme tam olarak. O süre boyunca hayatta hem bedensel hem de ruhsal olarak tek başına mücadele vermenin, tanımadığın değişik değişik, birçoğu kötü ruhlu kimseler arasında yakınlarını, geçmişini, eski yaşamını unutup çoğu zaman umutsuzluğa, sıkıntıya ve karamsarlığa düşmenin ne demek olduğunu o zamanlar anlamıştım. içimin ümitsizliğe kapıldığı, daraldığım zamanları fazlasıyla yaşamış ve yoğun olarak hissetmiştim o altı ay boyunca. Aslında cümlelerle anlatmak zor o duyguları.

    Terhis olup oradan ayrılışım, otogarda tek başıma koca valizlerle dört saat bekleyişim, 16 saat otobüsle yol geldikten sonra eve dönüşümdeki his, çok tuhaf bir duyguydu. O günler geçti evet şimdi evdeyim ama o dönemde hissettiğim olumsuzlukların tesiri epey fazla olmuştu üzerimde; yaşamış olduğum en yoğun yalnızlığı, uykusuzluğu, çaresizliği ve sıkıntıyı o zamanlarda hissetmiştim. düştüğüm o yerde ben nerdeyim burada napıyorum diye düşünürken ilk günler hissettiğim o büyük çöküntü hissine rağmen kendimi alıştırmaya çalıştım bir erkek olarak kendini koyvermek bana yakışmazdı, dik durmam gerekti; içimde fırtınalar koptuğu halde dışarıya hiç renk vermemiştim, hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştım hep, en kötü hissettiğim en zorlayıcı zamanlarda bile psikolojimi sağlam tutmak için içimde büyük bir mücadele verdim. dapdar ve on kişilik bir koğuşta tanımadığım o tuhaf insanların içindeyken ve deliler topluluğunu andıran bir bölük ortamında birçoğu bozuk karakterli tuhaf kişiler arasında günlerin nasıl geçeceğini düşünürken yalnızlığı çok ağır ve yoğun biçimde hissetmiş ve dibe vurmuş gibiydim o zamanlar. usta birliğine gittiğimde o hissi ikince kez ve daha yoğun biçimde yaşamıştım, ilk zamanlar gürültüden uyuyamıyordum bile daha çok fazla ayrıntı var ama bunlara değinirsem sayfalar sürecek bir roman olur o nedenle binde bir oranında bahsediyorum. altı ay boyunca birçok defa mobbing türü saygısızlığa denk geldiğim halde isyan etmemek, sinirlenip güç kullanmamak için çok zor tuttum kendimi ama yine de dışarıya hemen hemen hiçbir şey yansıtmadım içimdeki tüm o gerilmelere ve sabrımın sınırını zorlayan şeylere rağmen, daima alttan almaya çalıştım insaniyetimi bozmamak kendime yakışanı yapmak için, bazıları canının yakılmasını gerçekten hak ediyordu buna rağmen ben tüm sabrımı ve tahammül sınırlarımı zorlayarak dayandım kimseye bir şey yapmak istemedim bu yüzden oradaki herkesle mümkün olduğunca mesafeli olmaya ve arayı soğuk tutmaya çalıştım, ciddiye almadım umursamadım ve altı ay sonunda kurtuldum o tımarhane gibi ortamdan. Askerde kötü olanların dışında kendini bilen saygılı, uysal, düzgün ve iyi niyetli kişiler de vardı evet, hepsini aynı kefeye koymuyorum ama karakteri bozuk olan ve insanlıktan çıkmış kişiler çoğunluktaydı.

    Her neyse çok fazla uzun yazmışım şimdi fark ettim. Şimdiyse geri dönüp baktığımda gerçekten de o süreç başka bir dünya gibiydi, o zamanlar iyi niyet, insanlara tahammül ve sabır sınırlarını en üst limitine kadar zorlamışım bu yüzden kendime şaşıyorum şimdi bunları düşününce. 'Yalnız insan' kavramını en kapsamlı yaşadığım o dönemdeki hislerimi size anlatmak istedim özetleyerek. Belki sizin bundan daha büyük ve daha uzun 'yalnızlık' hikayeniz olmuştur fakat benim hayatımda yaşadığım en büyük yalnızlık, sıkıntı ve bunalım o altı aydı, gerçek mahiyette hayattan soğumak, ümitsizliğe saplanmak, çaresizlik ve sıkıntı ne demek o zaman anlamıştım. Bunları anlatmanın sebebi kimseye bahsedemediğim için buraya yazılı olarak içimi dökmek kendimi anlatmak istedim şimdiye kadar kimseye bundan bahsetmemiştim ama buraya yazmak geldi içimden, askerlik süresince hissettiklerimi çok kısa biçimde özetlemeye çalıştım fakat bu platform için uzun bir yazı oldu farkındayım, vaktinizi aldım kusura bakmayın, eğer sonuna kadar okuduysanız sizlere teşekkür ederim. iyi geceler hoşçakalın...
    4 ...