Bunun avanelerinin sürekli montrö'yü gündeme getirmesi boşuna değil. Abd gemisinin Karadeniz'e çıkarken "abd Donanması kırmızı ışık tanımaz" tweeti geçmesi boşuna değil. Malum Karadeniz'e geçerken tonaj ve kalış süresi limitleri var. Bundan rahatsızlar. Karadeniz'e sınırsız geçiş ve kalış hakkı ve de üs istiyorlar ki hançeri Rusya'nın yumuşak karnına dayasınlar.
Tabi bu durumda Rusya Türkiye ile arasındaki yazılı olmayan anlaşmanın şartlarına uymayacak, Karadeniz'de Türk filosundan zayıf deniz kuvvetleri tutma politikasından vazgeçecek, orayı her çeşit savaş gemisiyle ve denizaltı ile dolduracaktır.
Bunun Türkiye'ye ne faydası var? Abd'ye üs vermenin ne yararını gördük? işte incirlik ve kürecik ellerinde, gözümüzün içine baka baka Suriye'de pkk devleti kuruyor, bize parayla silah satmazken Yunanistan'a envai tür silah hibe ediyorlar.
Diyeceksiniz ki şahsım bu işi neden yapsın? Kendisi aptülhamit hayranı olup, dış politikadan anladığı köylü kurnazlığıdır da ondan. Aklınca şunu şuna karşı kullanayım, bir takım tavizler elde edeyim, iktidarımın devamını garanti altına alayım der. Oysa büyük devletlerin dış politika anlayışı küçüklerin bileğini çatır çatır bükmek üzere kuruludur, köylü kurnazlığı bunlara sökmez, adamı sulu dereye susuz götürüp, getirirler. Bunlara elini veren kolunu kaptırır. işte abd'nin onca yaptığına karşılık verebildik mi? Üslerini kapayabildik mi?
Şahsımın derdi bu değilse neden montrö diye geveleyip duruyor?