al götür ne varsa gelirken getirdiğin
yarama bastığın tuz, gözümdeki meneviş
ağzımda esen serinlik, göğsüme akan ırmak
beni kuyulardan alıp sokaklara salan
ucunda yedi renkli çıngıraklar sallanan yaşama sevinci denilen o zincir
boğazıma oturdu darala darala
al götür, al götür ağır bağışını
beni dünyalar dolu yalnızlığım ışıtır.