vakıf üniversitelerinin imkanları sayesinde üstün gelebileceği karşılaştırmadır.
öss'yi zeka ölçen bir sınav olarak düşünüp, "zengin olmasa bi bok olamazdı" şekline kendisini avutur bazıları. derler ki; yok efendim, benim aldığım ham puanın yarısını aldı ama işte bilmem ne mühendisliği okuyor."
öss zeka ölçen,bir kişinin bir işi yapabilitesini ölçen bir sınav olsaydı, ajdar anık piyasada olmazdı en basitinden. tabii vakıf üniversitesi deyince hangi vakıf olduğu da önemlidir. resmi bir liste vardır, vakıf üniversitelerinin yıllık kazandıkları paranın kaçta kaçını geriye döndürdüklerine ilişkin, bu listede ilk 5te olan üniversitelerin tercih edilmesi daha mantıklıdır. vakıf kar amacı gütmeyen bir kurum olduğu için, sadece vakıf olan bir vakfın giderleri yine öğrencisini yetiştirmek için harcadığı giderlerdir. ona göre hizmet alırsınız.
devlet üniversitelerine göre öğrencinin çalışma seviyesi daha düşük olabilir, ama liseyi zor bitirmesine rağmen, meslek derslerinde süper başarılı adamlarla da karşılaşabilirsiniz, 2. sınıfta tübitak'ta çalışmaya başlayan adamlar tanıyorum bunların içinden zira.
benim ham puan kadr aldı ama işte bilmem ne mühendisliği okuyo diyenler için başka bir durum daha, e bu adamın ferrari'si de vardır, senden daha iyi bir evlat değildir kesinlikle ama babası almıştır, bu adamın iphone'u da vardır, vardır da vardır. dünyaya zengin bir ailenin evladı olarak gelmiş, bu durumda türkiye'deki adaleti mi sorgulaman gerekiyor? türkiye'de vakıf üniversitesi olmasa adam gider abd'de okur.
öte yandan; üsküdar amerikan,fmv ışık koleji,saint joseph,saint benua vb liselerde okuyan öğrenciler,diğer pek çok hatta tüm devlet liselerinin 10 katı üstünde eğitim almaktadırlar her açıdan.buna ne demeli? en iyisi komünist olmaya karar vermek heralde bu durumda*