çook seneler önceydi. bir fabrika inşaatı için 6 meslektaşımla başka bir şehire gittik. hepimiz de bekarız. çok da tutucu bir şehir. gece gidilecek bir yeri yok. içimizdeki bir akıllı dedi ki ; genelevi gezip gelelim. gittik evlerin kapısından içerideki kadınlara bakıyoruz. kapıda da neredeyse bizim gibi bakan 10 kişi falan var.
bir kadın kapıya çıktı ve " gel gözlük ver yüzlük " dedi. şey 100 liraymış demek ki . biz hepimiz aynı anda " ben mi ? " demişiz. bir baktım ki hepimiz gözlüklüyüz. kadın ; sen , diyerek bizim sıtkı'yı içeri davet etti.
neyse biz dışarıda sıtkı'yı bekliyoruz. meğer kadının odası zemin kattaymış. hizamızdaki odanın ışığı yanınca anladık.
beş dakika geçmedi sıtkı'nın seviştiği odanın perdesi yere düştü. sıtkı ve kadın iş başındalar. sıtkı ışık hızıyla elektrik düğmesine uçtu ama biz de göreceğimizi gördük. meğer sıtkının ayağı perdeye takılınca perde düşmüş.
gerisini anlatmıyorum tahayyül edin. işte perdesiz sevişmek.
sonra ; sıtkı bel soğukluğuna yakalandı. 600 tl de ona masraf etti. oldu mu 700. rezillik de cabası.