bazı avrupa devletlerinin dünyayı yağmaladığı emperyalist çağda, hem devleti bu yağmadan kurtarmaya, hem de kendisi de emperyalist devletler liginde oynamaya çalışmıştır (misal (bkz: 1890 notasında osmanlı libya nüfuz alanı)). lakin çıkar amaçlı olarak göz kırpanlar olsa da (misal almanya), sonuçta o ligin yağmacıları osmanlı'yı aralarına istememiştir ve olay patlamıştır.
öte yandan, şehzadelik döneminden itibaren gözü açıktır (amcasının uzun avrupa gezisine onunla birlikte katılmış olmak da buna katkı sağlamış olsa gerektir mutlaka); telgraf, demiryolu, fotoğraf vs teknolojik gelişmelere, bunlarla birlikte devletin sürdürülebilirliğine katkı verecek yeni okullar açmaya, tesisler kurmaya vs önem vermiştir. özgürlüklerin arandığı bir çağda monarşi yönetmeye çalışması baskıcı politikalar uygulamasıyla sonuçlanmış ve kendisine eksi puan yazmıştır.
osmanlı devleti topraklarını ele geçirme planları olan avrupa ülkelerine karşı denge ve/veya itidal politikalarıyla toprakları elde tutmaya çalışmıştır. yine de epeyce toprak kaybetmiştir ("bir karış toprak vermedi" sözleri kendisini efsaneleştirme kaygısıyla üretilmiş şehir efsanesinden ibarettir. resmen ve fiilen önemli kayıplar vardır. uzun listeye girmemek açısından, misal, tunus diyelim.). bazı kayıpları ise döneminde engelleyebilmiş, en azından ertelemiştir diyebiliriz (misal, italya'nın trablusgarp'ı yeme planları daha abdülhamid döneminde vardır, ama o dönemde bahanesini bulup saldıramamışlardır).
askeri açıdan bazı yatırımlar yapmıştır. lakin kendisine darbe yapabilecekleri endişesiyle donanmayı istanbul'da demirli ve pasif tutması, gemilerin eskimesi ve bakımsız kalması ileriye dönük ciddi dezavantaj olmuştur denebilir; nitekim sonradan kardeşi tahta geçtiğinde olan savaşların hepsinde maalesef düşman donanmaları osmanlı sularında cirit atmıştır, trablusgarp savaşı'nda ve balkan savaşı'nda ege adaları birer birer kolayca düşmüş ve düşman eline geçmiştir.
velhasıl, yüzyıl dönüşümünün zor yıllarında dramatik bir ömür ve padişahlık yaşamıştır. devrildikten sonraki 9 yılı ise onun için çok acı olmuş olsa gerektir. ne de olsa, kendisinin elde tutmaya çalıştığı toprakların kardeşinin döneminde ardarda savaşlarla yitirildiğini uzaktan izlemek zorunda kalmıştır.
kişisel çıkarını da unutmamıştır. daha şehzadeliğinde uluslararası borsalardan sağlam para kazanmıştır. devletteki önemli ve değerli bazı geniş arazileri kendi üstüne tapulamıştır (bunda ileride bu yerler işgal olursa en azından tapusu bende olsun da gelirinde hak iddia edeyim kaygısı var mıdır bilinmez).