uzun yıllar önce bir gün yanımda duran otobüsün içerisinde göz göze geldiğimiz karakterdir. daha doğrusu yüksel arıcı ağabeyin canlandırdığı karakterdir.
rutin istanbul trafiğinde seyrederken bir kırmızı ışıkta durdum. şoför camından dışarıyı kesip yanımda duran halk otobüsünün benimkilere göre devasa duran tekerleklerine bakarken kafamı yavaş yavaş yukarı kaldırınca otobüsün içerisinden direkt bana bakan "pala"yı görünce tuhaf hisler içerisine girmiştim. ulan ekranlardan gördüğün ve inceden tırstığın bir karakter ile hiç beklemediğin bir anda böyle göz göze gelmek ne kötüymüş. üstelik adamın meşhur repliği "sadece ölüler görür" olunca..