geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer

entry79 galeri
    11.
  1. 1886 yılında rene vigier adlı fransız yazar bir kitap çıkardı.

    kitabın adı: un parisien a constantinople (istanbul'da bir parisli)...
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2108669/+

    kitap türk ordusuna, türk askerine, türklüğe ağır ithamlar ve hakaretler içeriyordu.

    kitabı alıp okuyanlar arasında o sıralar paris'te askeri ateşelik görevinde bulunan ünlü devlet adamlarından keçecizade fuat paşa'nın torunu, binbaşı izzet fuat bey de vardı..

    1888 yılında kitabı okuyan keçecizade izzet fuat bey, söz konusu kitaptaki ifadeler karşısında çılgına döndü ve bu hakaret dolu eserin yazarına anladığı dilden cevap vermek istedi.

    fuat bey paris'te bulunan jockey club'e üyeydi.
    iş bu kitabın yazarı olan rene vigier'in de jockey club üyesi olduğunu öğrendi ve adres bilgilerini alarak, kitabın yazarına ağır bir mektup kaleme alarak gönderdi.

    izzet bey'in mektubunda neler yazdığını bilmiyoruz, lakin fransız yazar rene vigier mektubu aldığında çılgına dönmüş olmalı ki fuat bey'e düello teklifinde bulunmuş...

    düello evet...

    ***************
    fuat bey kendisini düelloya davet eden mektubun eline geçişini ve içeriğini anılarında şöyle aktarmış;

    "gece yarısından sonra apartmanıma döndüğümde, bloknotun üzerinde üç mektup bırakılmış olduğunu gördüm. ikisi önemsiz mektuplardı, ama üçüncüsünün üzerinde jockey club armasını farkedince merak edip açtım...

    şöyle yazıyordu;

    kumandan cenapları...!
    genç dostumuz vigier'in lord benet ile hindistan seyahatine çıkmadan önce, pek lüzumsuz bir acele ile yayımladığı kitabıniçindekiler pek tabi ki türkiye askeri ateşesi olan zatı aliniz tarafından çirkin görülmüştür.
    tarafınızca yazılan mektuptaki ağır ithamları ise, muhatabı kandan başka bir şeyin temizlemeyeceğinden kanidir.
    düellodan sonra kitabın derhal satıştan kaldırılacağı kesinleşmiş olmakla beraber, genç dostumuza artık yapacak bir şey varsa o da elinde cümlemizi müteessir eden çirkin eserle değil, temiz ve namuslu bir silah ile huzurunuza çıkmaktan ibarettir.
    bundan ötürü sayın şahitlerinizi yarın öğlen vakti jockey club üyelerinden comte de gauvile'in evine göndermenizi rica ile hürmetlerimizi takdim ederiz efendim..."
    **************

    küstah fransız rene vigier, jockey club aracılığı ile fuat bey'i düelloya davet etmişti...
    aklı sıra, fuat bey'in bu davete icabet etmeyeceğini düşünmüş, jockey club'ü de devrede tutarak onu rezil etme peşindeydi...

    fakat şerefli ve namuslu bir türk subayı olan fuat bey bu hamleyi görmüş ve "rest" demişti...

    ertesi gün iki tarafın şahitleri comte de gauvile'in evine gittiler ve düellonun aynı gün öğleden sonra bois de boulogne'deki hipodromun arkasındaki alanda yapılmasını kararlaştırdılar.

    düello kılıç ile (eskrim) yapılacaktır.

    bu arada rene vigier'in bir eskrim ustası olduğu da fuat bey'in kulağına gelmişti.
    lakin fuat bey de boş değildir.
    daha evvel 3 düello yapmış, 3'ünü de kazanmıştır.
    ayrıca o bir türk subayıdır ve bu düello da artık bir türklük meselesidir...

    düello saati geldiğinde her iki taraf da landonları ile birlikte hipodromun arkasındaki alana geldiler.

    iki düellocu; fuat bey ve rene vigier.
    her iki düellocunun ikişer şahidi, iki düellocunun birer doktoru alandaydı.

    düelloyu yönetecek kişi seçildi.
    rene vigier'in şahitlerinden olan jockey club üyesi comte de dion, ittifak ile düello yöneticisi seçildi.

    tarafların pozisyon alacakları kura çekimi yapıldı, bu kurayı vigier kazanmıştı, fuat bey, güneşe karşı mücadele edecekti. ama bunu dert etmiyordu.

    iki düellocu artık er meydanında karşı karşıyaydı...

    fuat bey o anları şöyle aktarıyor;

    "hasmımın yüzüne baktım. o da bana baktı. belki 5 belki 10 dakika sonra o beni, ya da ben onu bir daha göremeyecektik...ömrümde hiç görmediğim o yüz, uzunca boylu, yapılı, sağlıklı bir delikanlının yüzüydü. ikimiz de hemen hemen aynı yaşlardaydık. otuz yaşlarında..."

    ve nihayet comte de dion, şişleri düelloculara vererek düelloyu başlattı...
    artık ok yaydan fırlamıştı, geri dönüş yoktu.

    iki düellocu bir süre birbirini süzdüler ve derken ilk hamleler başladı.
    her ikisi de temkinliydi, açık arıyorlardı...
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2108670/+

    rene vigier bir boşluk buldu ve elindeki şiş ile fuat bey'e hamle yaptı, tam o sırada fuat bey bu hamleyi ustalıkla savuşturduğu an rene vigier'den "ahhh" sesi duyuldu, saniyeler içinde yere yığıldı genç fransız...

    fuat bey, vigier'in hamlesini savuşturmakla kalmamış, rakibinin sağ kol bileğine şişi sokuvermişti.

    rene vigier'in türklüğe ve türk askerine hakaret içeren o rezil kütabını yazan el, bir türk subayının kılıcı ile delik deşik olmuştu...

    rene vigier yerde baygın yatıyordu, elinde ve bileğinde tam 4 delik vardı.

    doktorlar hemen müdahale ettiler, birkaç dakika sonra rene vigier ayıldı ve tedavisine devam edildi.

    bu esnada hakem comte de dion, düellonun galibini ilan ediyordu...keçecizade izzet fuat bey...

    rene vigier ölmemişti, ama bu düelloyu kaybetmek onun için ölümden beterdi...

    söz verildiği üzre ertesi gün kitabın satışı durduruldu. yeni basımı yapılmadı.

    şerefli ve namuslu bir türk subayı, fransızların başkentinde, türklüğe, türk askerine hakaret eden bir küstaha haddini bildirmişti...

    bu hadisenin istanbul'da duyulmasının ardından binbaşı izzet fuat bey terfi ettirilerek "yarbay" rütbesini aldı. hatta bu olay, ileride onun paşa olmasının bile yolunu açmış, genç yaşta paşa olmuştu...

    ya işte böyle...
    geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.

    ek: keçecizade izzet fuat paşa;
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2108671/+

    #tarih
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük