gündüz hem mesai hem de gece nöbetleri başlayınca başıma geldi. garaj nöbetinde izmir'in o sağlam soğuğunda üstümüze bir uzunca kaban verdiler iyice kendimizi koruyalım diye. ama gündüz mesaisinden kalma yorgunlukla garajda iki landın arasına girip birinin arka basamağına uzandım. bir ara gözlerim kapandı bi 10-15 dk uyudum. sonra koğuş nöbetçisi geldi, hafiften atarlandı gitti. halbuki kendisi zaten koğuşta ranzada yatarak nöbet tutuyordu amk üst devre diye. bunlar garaj nöbetlerini de içerde tutar. biz kısa dönem olunca bize sıracılık sıra gelse de bu şanslar gelmezdi uzun dönemler yüzünden. zaten kısa dönemi son gören devre biz olduk galiba bizden sonra sistem değişti. bize 6 ay yapıcaz diye tatava yapanlar, 12 aydan 6'ya düşecek diye halay çektiler amk. ben tam aksine asteğmen gitmek istiyordum ama 27 yaşında gidince ve turizm mezunu olunca almadılar. şansızlık işte amk askerlik sistemi ben gitmeden önce değişse kalma şansım çok daha yüksek olacaktı. neyse her koşulda askerlik candır. yüzbaşı çağırsa eşyalarımı toplar toplamaz ilk uçakla giderim.