ölüm

entry4139 galeri ses3
    3855.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2095907/+

    Mezarlıklar yalnızca mühim günlerde doludur - Ölülerin bu unutuluşu canımı yakmıştır daima- Bu yüzden her daim sessiz ve huzurludur, yansıtıldığının aksine ürkünçlüğünden eser yoktur.

    Ne zaman babaannemin mezarını ziyarete gitsem bu eski kapıyı insanın ölüm karşısındaki vaziyetine benzetirim. Varlığı ölümü içeride tutuyormuşçasına, öylesine geçirdikleri bir iple rezilliğinden habersiz, dimdik durduğunu sanıyor zavallı..

    Babaannemi hiç tanımadım, ben bebekken ölmüş. Beni kimsenin öpmesine izin vermezmiş tenim zarar görecek diye, kendisi de öpmezmiş korkup. Sadece o gün, ölümünden önce, beni alıp uzun uzun öpüp koklamış. Şaşırmış herkes tabii, beni öptükten birkaç dakika sonra da ölmüş. anlattıklarından beri içimi acıtır bu hikaye. Ben o zaman anladım ölümün bir boşluk olduğunu, eksik bir öpüş belki.. Hiç tanımadığım babaannemin boşluğu eve gelip oturdu, öpüşlerinin yokluğu yanağıma kondu; Tanımadığım bu güzel kadının özlemi kapladı içimi.

    Gençliğine dair tek bir fotoğrafı var evde. Mavi gözleri göçtüğü diyarları düşlercesine yabancı bakıyor; sarı saçlarıyla alabildiğine güzel..

    Kaybettiğim onca insanı değil de babaannemi düşleyip özlüyorum; yaşasaydı nasıl olurdu, kimdi, nasıl öperdi-koklardı diye yanıtsız binlerce sorunun, koca bir ömürlük boşluğun timsali babaannem; Kaybetmenin, aslında hiç sahip olamamış olmak anlamına geldiğini onunla öğrendim ben.

    Ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz, eski püskü bir kapıya güveniyor, varlığıyla güç buluyoruz. Bir ipin kuvvetine sığınacak kadar aciziz, bir kapının ötesine geçemeyecek kadar korkak.

    https://youtu.be/k-QrmrcyaE0

    (bkz: güvenç dağüstün)
    (bkz: nazım hikmet ran)
    11 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük